öncelikle sıçıyoruz evet inkar etmeye gerek yok. sonra dışkımız masalsı bir yolculuğa çıkıyor. tuvalet deliğinin karanlık ve sis dolu derinliğinin ardından git gide ürpertici ve akıl almaz bir şekilde sidik su karışımı sıvının üzerinde adeta sörf yaparmışcasına umutsuz yolculuğuna bir bilinmezlik perdesinin gözlerini kapattığı dar ve tehlikeli yolda kaybolma korkusuyla kaplanan ruhunu salıveriyor kanalizasyona. nihayet diğer evlerden başka insanların dışkısını gören dışkımıza bir cesaret ve özgüven duygusu aşılanıyor bu yeni ve yabancı dışkılar görünce. ve hep birlikte bilinmezliklerle dolu yollarına istemeden de olsa bir mecburiyet hissine kapılmışcasına devam ediyorlar. her dışkının içinde az da olsa bir umut ışığı parlıyıveriyor. bu karanlık , puslu ve kendileri gibi kokan yolda her metrede bir öncekinden daha da hızlanarak yol alırken heyecan ve adrenalinde vücutlarında can buluyor.
ve nihayet bu pisliklerle dolu dar , karanlık ve kendileri gibi kokan tünelin ucunda bir ışık beliriyor ve dışkımızı ve en az onun kadar korku dolu ve çaresiz diğer dışkıların içerisinde bir mutluluk ve yeni umutlar ışıldıyor. tünelin sonuna yaklaşıldıkça bu heyecan ve umut duygusunun yanında bir bilinmezlik ve korku da kafalarını karıştırmıyor değil. acaba nereye gidiyoruz? bu ışığın sonunda bizi ne bekliyor? yeni bir hayat mı? yoksa daha beter bir korku ve bilinmezlik mi ??? *
nasıl sorulduğuna anlam bile veremediğim basit soru.
hepimizin boku birer gübredir, toprağa gider, derelere gider, bitkilerin köklerinden emdiği gübre olur. meyve olur, biz onu yeriz.
biraz düşünün dostlarım, boktan geldik boka gideceğiz demişler. boşuna değil bu sözler.
ben gidiyorum, yani tuvalete, hepinizi beklerim.
hepimize, hepinize afiyet olsun bu arada. bol gübreli hayatlar.
edit: boku boş verin de şimdi az önce gelen artı oylar nere gitti? bir tuvalete gittim geldim şu sözlükte aldığım iki olumlu oy da çöpe gitmiş. hay sıçayım da bokumu gönderecek yer bulamayım. nerelere gideyim ben?
o değil de bok yolu ne tarafta? belki gidip ikna edebilirim o artı oyları, olamaz mı?
arkadaş bunu merak edecek ne var. sen bırak nereye giderse gitsin. ha bir gün gelir diye korkuyorsan tapusunu başkasına ver bırak gelirse tapu sahibine gelir.
bokumuz önce toprağa gider. toprakta bulunan ayrıştırıcı organizmalar bokumuzu karbondioksit azot vb. inorganik maddelere kadar parçalarlar. bu inorganik maddeler bitkiler tarafından tekrar organik besinlere dönüştürülür. biz bu organik besinleri yada bu organik besinleri yiyen canlıları tüketiriz. yani bokumuz tekrar bize gelir.