hiç sahip olmayanların en azından iyi bir baba hayali vardır kafalarında,
kötü babaya sahip olanların ise öyle bir hayali bile yoktur,
baştan aşağıya fiyaskodur...
kişinin sorumluluklarını artırır. annenize karşı, varsa kardeşlerinize karşı, hatta babanıza karşı... ben pek bilmem o duyguyu çok şükür. ama eğer yazar kişisinin bu başlıkta kastettiği, sırf babasından üç beş azar işitmesi, babasının iyi/paralı bir iş sahibi olmaması falan gibi sikindirik sebeplerse eğer: (bkz: boktan bir karaktere sahip olmak)
babalık yapmasını bilmeyen babaya sahip olmaktır. hergün içinizden onu öldürmek gelir. amına koduğumun asalağı... kırk yılda bir para verince çok büyük iş yaptığını sanıyor. ailesini kollamayan, evinin nafakasını getirmeyen, kafasına esince terk eden baba... siktir git, yokluğun hissedilmiyor.
kötüdür kötü. bir zaman sonra yaptıkları koymamaya başlar ama her zaman hissedersin eksikliğini. o kadar yoktur ki sende, en ufak ilgisinde bile değişik hissedersin. her zaman seni koruyup kollayacak diye düşünemezsin, yaslanacak bi sırtın yoktur mesela. kötüdür.
Bugün teyzemin de dediği gibi insan yedisinde neyse yetmişinde de odur. Dolayısıyla bir mevkiye sahip olmanız, belli yaşa erişmeniz, ayrı eve taşınmanız vs gibi insana çıta atlatabilecek birtakım hareketler bu tip insanlarda işe yaramayacaktır. O sizi her mümkün fırsatta yerdeki sümüklü böcek gibi çıtır çıtır ezmeye çalışacak, kendini üstün görme gayretini ve seviyesiz esprilerini aile dostları karşısında yapmaktan gocunmayacaktır. Çünkü o hayatınız boyunca zaten size hiç değer vermemiş biridir. Değer verse zaten içimizde kapı kapı ondan bundan sevgi arayışı olmazdı. Hayata kıyısından değil de dört elle tutunurduk.
Her zaman söylediğim gibi iyi bir aileye sahip olmak her şeydir. insanın tüm hayatını şekillendirir. Güzel ya da berbat edebilir.
Ait olmadığın bir aileye sahip Olma durumuyla hiç ailenin olmama durumunun maddiyat dışında pek farkı yok aslında. Zaten kapıyı çekip çıkıp gitmeye yeltenip duruyorsun. babamız vardı da aç açıkta kalmadık. Ne diyelim. Onun dışında manevi olarak bana sevgiyi değil itilip kalkılmayı, kendine güvenmemeyi ve aptallığı aşımak için bütün hayatını adadı. Ama her seferinde susmadım. O da denemekten bıkmadı.
Ve şimdi an be an zehir ettiğin bu ömür için teşekkürler. Sen aile kurmayı beceremedin, bilmediğimden ben de beceremedim. Sevmek konusunda da durum aynı. Ne doğru düzgün sevmeyi ne de doğru insanlara kendimi sevdirmeyi başardım.
Yetiştirdiğin bu baba sevgisini tadamamış çocukla şimdi gurur duyuyor musun?
Duy çünkü ben seninle duyuyorum. Neticede kazanan sen oldun.