bugün bilmem kaç gün aradan sonra ilk defa antreman yapıyım biraz dedim, hay bin kunduz! bileğimi fena incittim, üstelik sol, nasıl yazı yazıcam lan ben şimdi! klavyede bile zorlanıyorum oy anam, niye hep böyle oluyor!
yapılacak şey değil, en azından ben yapamıyorum, sürekli bileğimi sakatlıyorum, geçermiş bir ay sonra; yahu yumruk atmayı biliyorum kaç yıldır uğraşıyoruz bu işlerle, bir ay sonra geçecek olan ne o zaman sorarım sana ey hoca, kaba yahu aikido nerde bu nerde, eğlenceli gelmiyor, belki türevleri..
akillara musabakalarla gelen, oysa benim musabakasi yerine antrenmanini herkese tavsiye ettigim harika spor dali.
antrenmanlara gidip katilinmasini tavsiye etmemin sebebi aciktir: dunya tehlikeli bir yer ve sen tehlike aninda "bi korum duvara yapisirsin" sacmaligiyla kendini koruyamazsin, cok agir faturalar odeyebilirsin. yalniz olsan en fazla bir dayak yersin, ya da cuzdanini vermek zorunda kalirsin. peki ya kiz arkadasinla, esinle, kiz kardesinle, annenle yuruyorsan?.. onlara bir elin dokunmasina razi olabilir misin? boylesi muhtemel bir duruma karsi hazirliksizsan icin nasil rahat eder? onlara bir el uzandiginda korkup kacacak misin? diyelim ki cesaretlisin fakat bu isin (dovus) nasil yapilacagini bilmiyorsun, "kotu adam"dan dayak yeyip yanindaki kiymetli insani onunla basbasa birakabilecek misin?
yaratmaya calistigim tablo bir felaket senaryosu degil elbette. yani "sokaklar kotuluk dolu, itten kopuktan gecilmiyor, meksikalilar, zenciler, uyusturucu ceteleri" filan gibi abartili bir iddiam elbette yok. gerci boyle olan yerler de cok ama, hadi neyse. fakat goz onunde bulundurulmasi gereken sey, hayatta bir kerecik karsina cikabilecek olan bir kotulugun insana neler kaybettirecegidir. iste boks, o bir kereyi kazasiz atlatabilmek icin ogrenilmelidir.
gerekliligine dair biraz ayrinti verecek olursam, sunlari soyleyebilirim:
yumrugun elle atildigi zannedilir, yanlistir, elle attiginiz bir yumrukta karsi tarafa zarar vermekten daha yuksek ihtimal kendi bileginizi kirarsiniz. yumruk elle degil, kolla da degil, omuzla, kanatla, kalcayla ve bacakla atilir. boks yapanlar ne demek istedigimi anlayacaklardir.
bir duvara yavasca yumrugunuzu -vururcasina- dokundurun. su anda goruyorum seni evlat, iste o duvara degen parmaklari sokakta kullanirsan o parmaklar kirilir. yumruk senin o duvara degdirdigin iki parmakla degil, diger iki parmakla atilir. yani elini yumruk yaptiginda isaret ve orta parmagin meydana getirdigi cikinti rakibe degmelidir, yuzuk ve serceninkiler degil.
vucut gelistirme, psikolojik olarak cok tehlikelidir. soyle ki, vucudunu sisiren tosun pasalar guclu yumruk atabildiklerini sanirlar ve rakibe attiklari bir yumrugu bu saydigim iki yanlisi icererek atarlar ve gucleri sadece kendi bileklerinin ve parmaklarinin incinmesine yardimci olmus olur. yani kuru delikanliligin alemi yok. ayrica yumruk atmak icin gereken kas gruplarini hic biri bilmez, bisepse yuklenip dururlar ki yumruk icin en gereksiz kas nedir derseniz size biseps derim...
"ben adama bi korum..." palazligina girmeye gerek dahi gormuyorum. zira "teknik" dedigimiz kavram "en azindan" bir seylere yariyor olsa gerek...
peki, neden bir baska disiplin degil de boks? aciklayayim. disiplinleri birer butun olarak kiyaslamak cok cocukcadir. fakat bazi acilardan mukayese edilebilirler. ve benim bu satirlarimda yapacagim sey onlarin sadece sokaktaki uygulanabilirligini kiyaslamaktir, "hangisi dover" cocuklugu degildir.
sokakta bir tehlike halinde kesinlikle tekme kullanilmamasi gerekliliginden dolayi tekmeye dayali sporlarin sokakta "riskli" olacagini dusunuyorum. zira tekme yumruktan daha zaman alici bir vurus yontemidir, hem cok zaman kaybettirir, hem de dengeyi ayaklar sagladigindan tekme aninda denge bir ayaga emanettir, dengenin kaybedilmesi "daha" muhtemeldir. yani capoeira, tekvando ve sairenin saglikli oldugunu soylemek zor. ustelik belli bir yastan sonra bu sporlara baslamis biriyseniz iyi tekme atmayi ogrenmek yillaniniza mal olacaktir, oysa hangi yasta boksa baslarsaniz baslayin en gec birkac ayda isinizi goren yumruklariniz olacaktir.
uzakdogu sanatlarinin gercekten cok iyi olanlari da var, mesela wing tsun kung fu veya kempo karate beni cok cezbeden, cok kuvvetli buldugum disiplinler olmasinin yanisira pek guclu gormedigim disiplinler de var. ama illa ki hangisi derseniz size cin'den sasma, japon'a bulasma derim. yani karate'dense ille de kung-fu diye israr ederim. japon'un da kapi gibi jujutsu'su var, o bambaskadir, cok iyidir. benim lafim karate'ye...
kickboks'u biraz basibozuk ve daginik olarak gordugumden tavsiye etmem, zira calismalarina katilmis biri olarak antrenmanlarda yorulmadigimi dahi ifade etmeliyim. ha muay thai ayri mesele... tokat gibi tekme atar bu adamlar, nereden geldigini anlamazsiniz.
ama butun unsurlar goz onunde bulunduruldugunda benim kanaatimce en risksiz, karsidaki saldirgana en cabuk ve en net zarari verecek, en iyi sekilde kendinizi kurtarmanizi saglayacak, en kisa sureli antrenman periyoduyla kavranabilecek, en uygun disiplin olarak boksu gorurum. buraya kadar bicagi gozardi ederek yazdim, gercek hayatta bir saldirida bicagin da yuksek ihtimal bulunabilecegini goz onune alarak wing tsun veya jujutsu -da- bilmeniz, ancak onlari sadece bicakli durumda kullanmaniz iyi olacaktir.
son olarak, "nereye gideyim?" diye soracak olursaniz, baska sehirleri bilmem, ama izmir'deyseniz mutlaka halkapinar'daki genclik spor il mudurlugu'nun salonunu veya balcova'da sampiyon melihsah sarica'nin "atlas spor kulubu" isimli yerini size gonul rahatligiyla tavsiye ederim, kurulmalarinin uzerinden birkac ay gecmeden Turkiye sampiyonlugu elde ettiler, bu isin hakkini fazlasiyla veriyorlar!
dün itibariyle yoga ve koşuyu bırakıp, başladığım spor, çünkü bana hitab eder halde, ağır spor diycem, ama spor diyemiyorum buna ben.. bir ara yapmaya çalışıp vazgeçmiştim idmanlarının ağırlığından, ama iyi geliyor şimdi, tek sorun protein alma zorunluluğu, hiç sevmem; boks iyiydi de antremanları kötüydü.. hocam olan arkadaşıma da selam ederim, beni yine bir vahşiye dönüştürdü, senin özün bu diyor bir de, neyse, sonuçta iyi işte, sana hizmet eden her şey iyidir zaten..
ağırlığı birbirine denk olan iki insanın birbirlerini döve döve yere düşürmesini gaye kabul etmiş spor sayılan meşgale.
yahu, biz neden iki insanı dövüştürüyoruz ki? biri ötekinden güçlü ise, bunun birkaç sebebi olabilir. ama hepsi temelde 2 sebebe indirgenir. birincisi genler, ikincisi de çevre koşulları. adamın genleri dövüşe müsaittir, maymundan evrimini tamamlayamamıştır, haliyle ötekini dövüşte yener. örneğin mike tyson. ikincisi de adamın birinin olanakları vardır, çok çalışmıştır, iyi hocaları olmuştur, iyi bir teknik geliştirebilmiştir, ki bu bile bir noktadan sonra genlerle ilişkilidir, o zaman da iyi çalışmış-hazırlanmış olan kazanacaktır. biz dışardan izleyenler için genleri iyi olanın kazanmış olması bizi niye sevindirsin yada üzsün?
çok güzel bir spor dalı bu sporu almanyada 6 sene boyunca yaptım 91 kiloda amatör dövüşlerede çıktım ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim bu spor futbol'dan daha risksiz.
ismi amatör boks olan türünün, güvenlik ve olimpiyatlarda oynanılabilmesi açısından daha çok spora benzediği dövüş sporu. antremanları yorucu ama zevklidir.
geçici hafıza kaybına,beyin travmasına,parkinson hastalığına,ayrıca çeşitli eklem ve kemik ve doku yaralanmalarına sebep olan spor sayılan kavga. boksörün çeşidene göre bu yaralanmaların derecesi artar.
boks aslında kelebek gibi uçmak arı gibi sokmak değildir,boks denk geldiğin adamın nasıl bir boksör olduğuyla ilgilidir.
kelebeğinde arınında boka konma ihtimali vardır.
16 yaşından beri devam ettiğim spordur. ara verme gibi bir şans yoktur boksta antremanları ağırdır disiplin ister. boksla uğraşanların odaklanma sorunu olmaz, sanıldığı gibi psikopatlaştırmaz tam tersine iradenizi sağlamlaştırmanızı sağlar, eziyeti çoktur ama mükafatı da çoktur.
eskrim denilen vücut hareketinden dolayı her dövüş sporuna başlayan kişi için öğrenilmesi gereken ilk spordur. boks biilmeyenler tarafından küçümsenen bir spordur malesef. kick box yapan süper zeka arkadaşlar çok iyi boks yaptıklarını idda edebilirler. fakat ben muay-thai yapan biri olarak boks yapmam. tekme, diz, dirsek alışkanlıklarımızın biri guard yapmaktan uzaklaştırdığını farkettim. boksta en iyi ofens-defans ilişkisini kuran kazanır.
bedenini omuzuna yükleyip yumruklarını omuzundan getirdiği güçle vuranların kazandığı, kollarıyla, cılız yumruklarıyla iş yapmaya çalışanların kaybettiği spor dalı. muhammed ali bu işi en iyi yapandır. nakavtları da bütün bedeniyle rakibine vurmasının bir sonucudur.