yolda yürürken herhangi bir hayvan yada insanın dışkısına isteyerek yada istemeyerek basma durumu. kötü bir durumdur eğer başa gelirse derhal ayakkabı bir başkasına hediye edilmelidir.
"ya o çamurdu bok diildi.bok olsa gormez miyim hiç?" seklinde icinde sıyrılmaya calışılan ama eğer etrafınızda samimi arkadşlarınınz varsa onlara dalga geçilecek yeni bi konu verene kadar peşinizi bırakmamalarıyla sonlanacak bi olay örgüsüdür.
boka basmak, bokun üzerine düşmekle sonuçlanabilecek acı bir eylemdir.küçük bir çocukken bir kurban bayramı öncesi çimlerde neşe içinde koşarken kurbanlık bir dananın dışkısı üzerine basmam sonucu vıjjjt diye kayıp az daha üstüne düşeyazıyordum ki çevik bir hareketle elimi çime koymam sonucu kendimi bu acı deneyimi yaşamaktan kurtardım.o gün bugündür nereye bastığıma çok dikkat ederim.
yanınızda bir hatunla varsa ve o hatun yavşamak istediğiniz biriyse dünyanın en kötü anlarını yaşamanıza neden olur.
önemli olan b.ka bastıktan sonra yapılması gerekendir. hiç olmamış gibi davransan kız farkederse ne kadar pis olduğunu düşünür. kaldırıma falan sürsen o çaresizlik anında senın ne kadar aciz biri olduğunu düşünür, arkadaşlığını keser. gidip yaprağa falan silsen, iğrenç.
her türlü iki ucu boklu değnektir. kısaca harbiden boka bastınız demektir.
bugün bizim pederin,tabii ki benim başıma da gelen bi durum:)bugün kayısı bahçemize ağaçları budamaya gitmiştik.tabii ben ve arkadaş sırasıyla bahçenin bi ücra köşesini hela olarak kullanıyorduk.sırayla gidip geldikten sonra sıra orada ki ağaçların budamasına gelmişti ki giydiğim çizmemin çok yumuşak bi zeminde kaydığını farkettim.hoş bi histi bu.tabii sonrası için söyleyemem.maalesef kendi sıçtığım boka basmıştım.neyse sildik temizledik.daha sonra pederden bi ses işittim.çocuklar bastığınız yere dikkat edin,pislik var.daha sonra gördük ki,ayağındaki bok rengi mekapla,arkadaşın bokuna peder basmış..
lisede önümüzdeki kızın ayakkabısında kocaman bok vardı. belli ki boka basmıştı. etrafı bok gibi kokutuyor aynı zamanda hiçte farkında olmuyordu. dört dersi kolonyalı mendilleri burnumuza tıkayarak zor geçirmiştik. okuldan çıkışta kafamız hafif güzeldi. iğrenç bir durum.
fransızlarda ki bir inanışa* göre, farkında olmadan sol ayakla basıldığı zaman elinize para geçecek demektir. işin garibi ne zaman başıma pardon ayağıma böyle bir iş geldiyse gerçekten de elime iyi miktarda para geçmiştir. tuhaf!
malesef en olmadık yerlerde bu durumla karşılaşırız ve boka basarız. hemen akabinde ise gideceğimiz yol güzergahı boyunca, iğrenç bi şekilde ayakkabı tabanından gelen 'vick vick' seslerine maruz kalırız, tabi kokusu da cabası.
terbiyesiz bir ev hayvanınız varsa evinizde de başınıza gelebilecek bir durumdur. ama iki tane terbiyesiz ev hayvanı olan bir eve misafirliğe gitmiş ve başınıza gelmişse daha kötüdür. ev sahipleri miki mi yaptı fifi mi yaptı diye sormak hayvana kızmak yerine aayy kim boka bastı diğe çığlık atabilir, evin orta yerine sıçmış kadar olursunuz.
anlık gelişen olay. asıl meseleye gelirsek belki insana asıl şans getiren boka basmak olayıdır. kuşun sıçması değil yani. birde o tarafıyla bakmak lazım olaya.
-tühh be. boka bastık amk. gidip bi bilet mi alsam??