bağcılar'da, samandıra'da, çeliktepe'de yaşayıp da sanki etrafı heykellerle çevriliymiş, dört bir tarafında modern parklar varmış, yollar yamasız asfaltmış, altyapısı mükemmelmiş gibi gelip de izmir'e bok atan insanları da anlayamamaktayım.
sanki istanbul'un her tarafı mis kokuyor, tüm asfaltlar düzgün, hiç çukur yok, tüm kaldırımlarında engelli rampası var.
foseptikten çıktığının farkında değil, başka memleketi gömüyor.
edit: sadece çeliktepe özelinde değil, istanbul'da yaşıyorum, bok gibi şehriniz var afedersin.
Şimdi o izmir'li, AKP tayfasını "Topraklarına geldiğinde elinde incil olan beyaz adam", kendisini ise "... Beyaz adamın gözlerini kapatıp eline incili verdikten sonra,gözlerini açtığında kendi elinde incil, beyaz adamın elinde ise ülkesinin toprakları olduğunu görüp pişman olan ama iş işten geçmiş haldeki Afrikalı yerli olarak görüyor" ve bok içinde kalsa da kendi ülkesini,kendi özgürlüğünü, kendi yaşam tarzını sizin eline vermeye çalıştığınız "Hizmet,istikrar" isimli yalanlara satmıyor olay bu kadar net...
izmirli sonuna kadar direnecektir eminim ve onlar bu direnişi sürdürsünler yeter ki ben onlarla aynı bokun içinde kalmaya razıyım..
Hayır acaba bunu kim söylüyorbok kokan metrobüsle işe gitmesi dört saat gelmesi dört saat süren istanbullu mu tek nefes alabileceği yer boklu Mogan gölü olan Ankaralı mı.
belediyecilik hizmet işidir. hizmet işi de iyi hizmet edene verilmelidir.
bu ülkenin en büyük sorunu da budur zaten. belediyeleri bile fanatik düşüncelerle seçiyoruz.
mesela metro sistemi konusunda afrika ülkeleriyle yarışan bir başkentimiz var. başkanı hizmetten çok siyasetle ilgileniyor.
göt kadar çadırda atom bombası yapıldığına, cemaat liderlerinin cinlerle iş yaptığına ve aynı cemaatin istanbul'da deprem yaptırdığına inanıyor.
x ülkesinde olsa deli diye tımarhaneye kapatırlar ama bizde belediye başkanı yapıyorlar.
insan utanıyor.
edit: akıl sağlığı yerinde bir millet olsaydık izmir'i binali yıldırım, ankara'yı ise mansur yavaş alırdı son seçimde. çok da iyi olurdu her iki şehir için.