geriye dönüp yapılanları düzeltemeyeceksin. sonra bunu takacaksın kafaya. dün zaten çamura batmış, geçip gitmişken yaşadığın an'ı ve tabii gelecek anları da mahvedeceksin.
olmayacak lan başka bir hayat. siktir et geçeni gideni.
müzik dinlerken sürekli kendini o şarkıyı söyleyen şarkıcının yerinde hayal ediyorsan yada kendini ünlü bir bilim adamı, sporcu, siyasetçi, yazar vs olarak hayal ediyorsan geçmiş olsun, bok gibi bir hayatın içindesindir demektir.
milletvekili diye seçtiğim adamların bütün gün mecliste goy goy yaptığını, uyuduğunu, benim vergimle en lüks restorantlarda en pahalı yemekleri yediklerini, son model arabalara bindiklerini gördüğümde bugün öğle yemeği (tavuk döner) yemeyeyim de 5 liram cebimde kalsın diye düşündüğüm andır.
Soğukta çıplak ayaklı çocuğun birşeyler satmaya çalıştığı andır,suratı o kadar masumdur ki masumluğu elinden alınmış hayata dair ne kadar zorluk varsa ona yüklenmiştir,yaşlı bir teyzenin soğukta birşeyler satmaya çalışmasıdır dilenmek değil ama satmak,uğraşmak çırpınmasını görürsün. Sonra genç kızların diri diri yakılıp tecavüze uğramasıdır dövülmesi insan yerine konulmamasıdır,işçinin, yağız delikanlıların alnının teri ile çalışırken tedbirsizlik ile canının hiçe sayılmasının aslında iş kazası olarak geçmesidir yine bir can gider arkasında bir sürü boynu bükük can bırakır görürsünüz.işte bilemiyorum bunlar gibi birçok durumda kendimi kötü hissediyorum keyifli de olsam bir an keyfim gider gözlerim dolar bok gibi bir hayatta yaşadığımı anlarım.insanım sonuçta hep kendimi düşünemiyorum.O an sırf böyle bir dünyada yaşamak istemediğimi biliyorum, bakıyorum da bazıları haketmediği yerde. Bu adaletsizlik beni çok yıpratıyor...
biraz daha düşününce kimsenin hayatının mükemmel olmadığını anlayıp , rahatlarsınız. misal 3,5 senedir işsizim ama umursamıyorum artık. çünkü aman az da olsa para kazanırım diye bir mağazaya falan gidip herhangi bir yavşak müdürün bana emirler yağdırmasındansa daha az para ile yaşamanın yollarını buldum. çalışsam zaten daha çok giysi , makyaj malzemesi, ayakkabı çanta almak zorunda kalacağım. hiç bana göre değil lan. ömrümde 4 tane ayakkabıyı dolabıma koymamış kadınım. nefret ederim öyle ayakkabı, giysi, çanta koleksiyonu yapan müsrif tiplerden. iyi böyle. tabi boş durmuyorum. hobilerim var. başka küçük işlerimde. kimseye de "peki, tamam efendim" demek zorunda kalmıyorum. insanların araması gereken şey huzur kesinlikle, sadece bu. bakıyorum çok zengin yakınlarım var. kadın porsche ya da hammer a mı ne biniyor her gün ama kocası da her gün onu aldatıyor. bununla yaşamaktansa güvenli ve huzurlu bir evlilikle yaşantıma devam ediyorum.
kafanızı yastığa koyduğunuzda olmak istemediğiniz yerde, olmak istemediğiniz insanla olduğunuzu, başkalarını mutlu etmek için yaşadığınızı bilip, bunu bile isteye devam ettirdiğiniz her an.
iş koşuşturmasında fark edilmez. genelde akşam eve girdikten sonra kendini belli eder. yorgunsundur. telefonuna bakarsın arayan soran yok. hiç bir şey yapmaya ne keyfin, ne halin kalır.
kavgayı duymamak için, kulaklığı takıp son ses müzik açtım. ama fayda etmedi, o sesler beynimi deliyordu. gözlerim dolmuş bir köşede oturuyorum, müdahale etmiyorum. sanki oturduğum yere çivilenmiş gibiyim, kalkıp tek kelime etmiyorum. cesaretim yok galiba, ellerim titriyor bir yandan ..
yan odadan bağrışma, yalvarma, çığlık sesi yükselip sonra kesiliyor. ben hala heykel gibi siktiğimin köşesinde duruyorum, içimden bin defa mutfakti bıçağı alıp odaya dalmak geçiyor. aynı şarkıyı, çığlıklar bitinceye kadar defalarca dinliyorum. kendime küfrediyorum, iki elimle yüzüme vuruyorum ..
köşeye iyice sıkışıp uyuya kalmışım. aralık kalan kapının kenarında, mosmor olmuş bir el hareketsiz duruyor. ağlamaktan kızarmış şişmiş gözlerimi zorla açıp bakmaya çalıştım, derinden bir nefes aldım .. sanki ateş soludum, öyle içim yandı ..
o an yerimden kalkmadığım için ölesiye pişman oldum, korkağın teki olduğumu ve bok gibi rezil bir hayatımın olduğunu anladım ..
Intihar isteği daha bir baskinlaşir. Şaka maka geçen baya kararliydim bu konuda. Yol boyunca ağladım. Eve gidince unuttum mu ne oldu güme gitti o konu ahaha*
Birçok neden yazılabilecek bir andır. Lakin kişinin özgür olmadığını, koşulsuz bir yere, bir işe, şartlara, ülkeye zincirlenmiş hissettiği her an en acı koyan andır.