yazları sıcak ve maganda, kışları kimsesiz ve soğuktur. kötülüğün rengi hızla kirletirken o güzel beyazını bodrum'un, hesabını veremeyeceği günahlarla uyanıyor bu şehir. ve ben avucumda bir yanlışla açıyorum gözlerimi...
kafamı dinlediğim mekan. her yılın 3 ayını istisnasız geçirdiğim,her sokağında her koyunda anım olan güzellik. püfür püfür esen rüzgarında dimdik yürüdüğüm yer. orada içilen bira farklıdır, orda dinlenilen şarkı farklıdır, orda hissettiğin duygular,huzur farklıdır.
zaman gelir sıkar bodrum yeter dersin yeter dönüyorum ben. sonra gece olur kafanı kaldırır bakarsın göğe binlerce yıldız dans ediyordur gökte, önünde kapkaranlık denize düşen yakamoz, bembeyaz dalgalar...
sabah uyandığında gördüğün beyaz yelkenliler,sapsarı güneş,buz gibi suyu bırakmaz seni...
o dağlar,tepeler izin vermez gitmene.gidemezsin,dönemezsin ordan...
ve tam kararını tutup dönmeye kalkıştığında son kez bakarken bodrum kalesine bi sızı kaplar içini.dersin:
-bekle bodrum bekle,bir dahaki sefere ...
yazları sürekli gittiğim istanbul'dan sonra en çok hayran olduğum yer. evlerin beyazlığı sadeliği, o denizin güzelliği, insanlarının güzelliği, havası, kumu, güneşi.. yazlarımı hep geçirmek istediğim ama istanbul'u da ordayken çok özlediğim mekan.. az kaldı geliyorum bodrum.
her geçen sene daha da kötüleşiyor diyorlar, fuhuş yuvası, apache ortamı diyorlar senin için be bodrum. insanlar görmek istemediğini görmüyor mu bilmiyorum ama ne zaman ziyaretine gelsem herhangi bir kumsalında yattığımda gece vakti, amerikan filmlerinde mutlu son sahnesinde giren müzikler giriyor hayatımın fon müziğine. champagne supernova söylüyorum kendi kendime, kaybolup gidiyorum güzelliğinin içinde. ne beach clubları, ne tıka basa dolu barların, ne de seks hayatını zenginleştirmeye geldiği sanılan turist kızların.. hiçbiri değil sana aşık olmamın sebebi. bambaşka bir şey işte, anlatamıyorum güzelliğini. küçüklükteki gelişlerimi saymazsam, 7 senedir her seferinde farklı bir heyecanla bekliyorum sana kavuşmayı. özledim ulan seni .mına kodumun yeri. bekle, ağustosta geliyorum. bana sızmak için bir şezlong ayarla, eve kadar gidemeyeceğim gene. bir de champagne supernovayı ayarla ben gelirken, doya doya yaşayayım seni. unutmadan;
2 senedir karanlık ve ürkütücü olduğundan bi kaç kez girdiğim, az önce minik kardeşim sayesinde hemen girişin sol tarafında lambanın bulunduğunu öğrendiğim hede. ulan 2 senedir boşuna altımıza mıçıyormuşuz.
ayın bu zamanlarında huzur evine benzeyen tatlı sahil kasabası *
sevgiliyi düşünmek için güzel bir yer hele dolunay ve bodrum kalesi bir araya geliyorsa tadından yenmez...
ismi bile insanı hafifletmeye yeten, gündoğumundan günbatımına ve tekrar günbatımından gündoğumuna en güzel zamanları yaşayabileceğiniz, cennet parçası, deşarj aleti, akrep yuvası*.
ipini koparanın gittiği hanzo dolu muğla ilçesi. yazın kaçmak lazım oradan ama diğer mevsimler kalınabilr. mesela yalıkavak'ta ileride çok param olursa mustakil bir ev alıp yaşamak isterim. bir de gümüşlük'e mutlaka gidip balık restoranlarından birine girilmesini tavsiye ederim. dunyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız balık çeşitleri mevcut. biraz tuzlu ama olsun. ha ben burjuva olduğum için çerez parası benim için o ayrı.*
hayatım boyunca yaşayabileceğim biryerdir. bembeyaz evleri, begonvillerin kokusu sizi adeta büyüler. gecesi gündüzü gerçekten ayrı biryer. gümüşlük, yahşi, türkbükü sevdiğim ve görülebilecek yerlerinden birkaçıdır. yahşi'ye yolu düşen herkes, yaklaşık iki koy ötesindeki dagi beach'e uğramalıdır. tekne gezisi içinde yılların teknesi olan ''yaralı ceylan'' ile yolculuk yapılmalıdır. bodrumun en büyük teknesidir. akvaryum adasına gidildiğinde ise mutlaka denize girilmelidir. balıklarla yüzmek ayrı bir neşe katıyor insana. akşamınızı da halikarnas'a ya da gold çakra bara giderek değerlendirebilirsiniz.
40 yıl öncesine kadar sürgün yeri olarak kabule edilen (bkz. cevat şakir kabaağaçlı) bu ege beldesi, bugün dünyaca ünlü bir belde haline gelmiştir..konuştuğumuz bütün yabancılar neredeyse istanbul kadar bodrum'u bilmektedir.
moonlight'da kaleye karşı çakır olup, ilerleyen saatlerde kule'de rem eşliğinde sarhoş olabilceğiniz ardındanda birer birayla cilalanmak için helva, küba gezebileceğiniz, yetmediyse arabaya atlayıp değirmenlerde marketten alınmış birayı heba ettikten sonra vücudta biriken oksidi çıkarmak için gümbet dolgu sahasında ki aile çay bahçesini kullanabileceğiniz cennet. tatil yapılcak değil ömür geçirilcek mekan. 20 seneme şekil vermiş küçük istanbul.
her yaz bir kez gidilmesini hayati bir ihtiyaç olarak kabul ettiğim güzel mekan. isteyene deniz, güneş sessizlik, isteyene ise türkiye'nin en güzel gece hayatı ortamını sunmaktadır.
Siyah buklelerimi saldım bu gece yakamoza
Belki görür de hatırlarsın beni diye
Yıldızlar diktim pencerene
Senden bihaber
Bu koyu Bodrum gecelerinde
Seninle yaşıyorum
Kalbim,ruhumu yanında taşısan da
Siyah buklelerimi salıyorum her gece yakamoza
Ve belki duyarsın diye
Adını çığırıyorum
Senden çok uzak bir şehirde.. *