vaktiyle bob amcayı izleyip gaza gelerek, bir sürü boya setleri alırdık.
hatta kırtasiyelerde "resim sevinci" boyaları geldi diye afişler olurdu.
keşke yeniden yayınlansa..
geçende bir resim kursunun tabelasında resmini görüp dumur olmama neden olan, zamanında resim derslerinde ondan öğrendiğim pek çok tekniği kullandığım, trt'de programları yayınlanan* ressam. çok da sempatik bir adamdı kendileri.
nedendir bilinmez , dil birliği etmişcesine hemen her resim öğretmeninin pek bi gıcık olduğu rahmetli kıvırcık amca.
"öyle resim mi yapılır lan" , "hayır bişi değil , bizim adımızı kirletiyor şekerim" türevi haykırışlar pek bi sık duyulurdu zamanında. "Oturun da siz yapın öyleyse mnaki" diyesi gelirdi insanın. Tabi dışımızdan söylemek yemezdi.
her programından sonra insanların hevesle kağıda boyaya sarılmalarını sağlamıştır. fakat o denli kolaylıkla resmedebilmesi sonucu kişide gereksiz bir "nolcak lem ben de yaparım" düşüncesini uyandırır. sonrasında, tamamlanmamış tırt resim kağıtlarınızla onun bir sihirbaz olduğuna inanmakla başladığınız eyleminize son verirsiniz!.
- ...şimdi de çağlayanımızın döküldüğü yerde buğulu bir görüntü elde etmeye çalışıyoruz. bence dünyadaki en güzel ses çağlayan sesidir. hep böyle bir çağlayanın yanında bir evim olsun istemişimdir. annem de bu tip manzaraları çok severdi. bu resimleri anneme adadığımı biliyorsunuz herhalde. onu kısa bir süre önce kaybettik. ben ve kardeşim kim onu çok özlüyoruz. şimdi de taşımızın üstüne...
sabah sabah beni bitirmiş sevimli insan. mekanı cennet olsun.
tekniği ünlü ressamlar tarafından sanattır ya da değildir noktasında halen tartışılan şeker gibi adam. Türkiye'de en sevilen yabancılar sıralaması yapılsa mutlaka kendine iyi bir yer alır, aslında bu noktada kendisini seslendiren her kimse o'nunda bob ross'un türkiye'de bob ross olmasında çok büyük payı olduğu gerçeğini göz ardı etmemek lazım.
deminki kavram karmaşasına gelince, nasıl cevap vereceğiniz tamamen sanat görüşünüze bağlıda olsa, en azından milyonlarca insanı resim yapmaya teşvik etmesi açısından iyi bir eğitmen olduğu kesin olan rahmetli diyebiliriz o'nun hakkında. ve bence iyi bir sanatçı.
bob ross çok iyi ve yetenekli bir ressamdır(rahmetli). şahsen ben böyle düşünüyorum, kendi şövalesini portatif merdivenden yapabilecek kadar da yaratıcı bir adamdır. türkiye' de bu resim dersleri azıcık yadırganıyor ancak 80' li yıllarda avrupa bu konuda depar yaparak, programlar ve fasiküller çıkardı, insanlara resim çizmeyi aşılamayı, sanatın bir dalına tutunmayı öğretti, bunu amaçladı. bob ross bize ordan kalan emanettir. resim sevincinin bizde öğreticilikten çok eğlencelik olsun diye yayınlandığını düşünüyorum, orda yapılan yağlı boya tabloların, resim tekniği, yağlı boya bilgisi vs olmadan yapılabileceğini düşünmediklerini umuyorum(eğer trt yetkilileri bunu düşündüyse şayet bilmiyorum ne demeli). resim sevinci programı yurt dışında yayınlanırken, başka programlar da diğer resim tekniklerini öğretiyordu, yani ülkemizdeki gibi öyle söğüt dalında yuva yapmış manda gibi durmuyordu. ayrıca programı da kült olmuştur, şimdi oğlu devam etmektedir. halkımızın dahi sevgisini kazanmıştır "amca" deriz, baba yarısıdır.
-evet simdi bir savruk mavisi alıp, bunu sag sol hamlelerle suruyoruz
-hımm yapamayacagınımızı dusunuyorsunuz, sız de cok salaksınız canım
-hımmm surayada bir genelev yapalım bari
-elımıze orospu kırmızısı alıp yavasca dokunduruyoruz
-bunu cok kolayca yapacagınızı dusunuyorsanız, cok gerızekalı oldugunuzu hemen ekranlardan sıze soylemelıyım sevgılı arkadaslarım
-eeeethh suraya da bı nehır yapalıııım, serdengectı mavısını alıp dokunduruyoruz usulce
-ama bu sizinde rahatca yapacagınız anlamına gelmıyor tabiki
diye bir versıyonunu hayal ettıgımızde de cok renklı bır program olacagını bana dusunduren ressam.
29 ekim 1942 de daytona beach'te -florida- doğmuştur. yaşamının yirmi yılını amerikan hava kuvvetleri'nde görev yaparak geçirmiştir. bu sürenin büyük bölümü alaska da geçmiştir. askerliği bıraktıktan sonra kendisini tüm dünyaya tanıtan televizyon programını yapmaya başlamıştır. ilerleyen zamanlarda şovunu geliştirmiş çıkarttığı kitaplar, açtığı kurslar tekniğine uygun olarak üretilen malzemeler sayesinde milyon dolarlık bir iş kurmuştur. 4 temmuz 1995' te lenfomadan ölmüştür. steve adında bir oğlu vardır. resim yapmaya orduda ki görevi sırasında başlamıştır. alaska'nın derin ormanları eşsiz manzarası ressamı derinden etkilemiş ve çalışmalarına da yansımıştır. tekniği zaman zaman eleştirilse de programlarıyla kendisini insanlara sevdirmeyi başarmış, birçok insanın resim sanatıyla tanışmasına, barışmasına vesile olmuştur.
resim yaparken nasıl yaptığını, resmettiği şeyleri canlıymış ve ona hükmetmeye çalışıyormuş gibi anlatan ressam. Örn: buradaki nehri biz aslında durdurup çizmeye çalışıyoruz ama olmuyor, o yine de taşıyor. o zaman bırakalım taşsın.
saçlarına hayrandım ve uzun bir süre ressam olmayı istedim. ama biraz yetenek meselesi galiba.
resim tam süper iken bok rengiyle resmin içine ettiğini sandığım ama bireden o rengin bir ağaca dönmesiyle şaşırdığım programı sunan amca
yaşasaydı bonus reklamlarında oynardı
insanın anasını ağlatacak figürleri bakın ne kadar kolay hop hebele diyerek seyirciyi gaza getiren yaptığı şeyi yapmayı deneyenlerin bir çoğunu hüsrana uğratan ressam.