-evet şurdan şimdi iki tane ağaç çiziceğiz. derdi bizde denemeye çalışırdık...
şaka şaka ilkinde heveslenirdin kolay sanırdın ama olay gözüktüğü gibi olmazdı.
dahil oldugum nesil. ben en cok bulutlarina hayrandim. efendim bir gun aldim sulu boyami birkac denedim sonra pes ettim. ama fircam iyi degildi bence. yoksa oho.
"enee bu sefer güzel olmadı yaa. bu sefer yapamadı bak. ehe." dedikten sadece birkaç dakika sonra o adamın nasıl olup da iki fırça darbesi ile resmi neredeyse tuvalden fırlayacakmış gerçekçiliğiyle çizdiğine akıl sır erdiremeyen çocuktur.
Elimde çubuk kraker, yarı açık ağzımdan akan salya ile, pek sevimli değilmişim ben. en azından bob ross'un çizdiği çamlar, çalılıklar kadar sevimli değilmişim bence.
Bob amcayı seven nesildir. o nasıl sempatik bir insandı ya. Öyle terimler küçücük hareketlerle şirinlikler. Yaklaşık 3hafta önce denk geldim yine. Babam bile acelesi olduğu halde dikilip resmi bitirmesini bekledi.
bak ben bunu trt de izlemiş insanım okuldan geldiğimde sobanın yanına serilip efendi efendi anlatışını izlerdim (dublajı yapan efendiydi demekki) neyse çok severdim yahu. fırçayla tuvale dokunuşları ortaya bir şaheser çıkartacağına inanmamı zorlaştırırdı ama programın sonunda hayran hayran bakardım o çalışmaya.
Neden yayınlamıyorlar anlamış değilim. Ressam değilim, yorumcu değilim lakin bu adamın resimi sevdiriyor olması bir hakikattir. Yayınlayın şu adamı pazar sabahları tekrar ya. Çocuklar güzel bir şey seyretsin.