bugün doğum günü olan büyük üstad, protest şarkıcı. kutlu olsun!
kimse yazmamış şimdiye kadar, ayıptır, yazıktır, günahtır. bu, çok muhterem sözlük yazarlarının müzik kültürünün nasıl olduğunu da bir derece belli etmektedir.
bu entry mi görüp de bob dylan kim lan yarram diyen yazar; sen hiç rahatsız olma ve katy perry ni dinlemeye devam et..
protest müzik yapan çılgın amerikalı.
benim bob dylan'la tanışmam çok garip olmuştur;
kütahya-izmir otobüsündeyim. çeşmeye, tatile gidiyoruz kuzenimle. hayatımda en zevk aldığım şeylerden biride yolculuk esnasında çevreyi izlerken , kendi beğendiğim, seçtiğim şarkıları dinlemektir. yine her zamanki gibi mp3'ümden şarkılarımı dinliyordum ve çok mutluydum. şarkılar ve çevre insanın rahat düşünmesini sağlıyor. zeka boşluğunda sarhoş olmuştum. aksilik bu ya mp3 tak kapandı. çalışmıyor. tüm keyfim kaçmıştı. otobüste tv de vardı ama film izlemek istemiyordum ben şarkı dinleyip , çevreyi izlemek istiyordum. tv yi kurcalarken müzikler bölümünde bob dylan olduğunu gördüm. bu ismi nereden hatırlıyordum acaba derken buldum. bu isim 'kim milyoner olmak ister' de bir kaç defa sorulmuştu. 'oradan dikkatimi çekmiş demek ki lan' dedim kendi kendime. bu kadar kaliteli bir yarışmada sorulduğuna göre, bu adam önemli bir müzisyen olmalıydı. şarkılarına bakarken ''hurricane'' ile karşılaştım ve dinlemeye başladım.
'aman allahım' oldum birden.
bu neydi be? kasırga? hüzün? coşku? keman? yaşam? cesaret? öfke? hırs? özlem? fakirlik? cesetler? silahlar? rubin? ve en sonunda börekçi kız!??
şarkıda ki börekçi kıza aşık oldum birden. ve dedim ki kendime ne kadar cahilmişim ki bu şarkıyı bu kadar zamandan sonra ilk defa dinliyorum. o günden beri varsa yoksa bob dylan.
yaşına hiç aldırmadan 2 saati aşkın bir süre hiç durmadan şarkı söyleyen muhteşem adam.
gitarını bırakıp, orguna giden, bir yandan mızıkasını çalan adammış...
konserinde şarkılarına eşlik etme şansı olmayan, kafası o an nasıl istiyorsa şarkısını öyle söyleyen adammış.
Kendisini müzisyen, besteci, şair diyerek tanımlamak mümkün değildir. Duruşuyla fark yaratmış insan. Kişiyi yaşadığı döneme kusturen olağanüstü şahsiyet.
all along the watchtower, hurricane, sara, mr tambourine man, i want you, knockin on heavens spor, if not for you, dont think twice, love minus zero ve daha adını yazamayacagim bir sürü muhteşem şarkının yazarı.
elli yıl şerefine basılan tişörtlerine h&m veya pull&bear'dan ulaşılabilir. Ben buralarda gördüm ama ekstra yerler varsa bilgilendirmekten çekinmezseniz sevinirim.
kimi şarkılar kimi yerlerde kimi psikolojilere cuk oturur. bu şarkı her yerde aynı şeyi bırakır bünyeye. yaşam sevgisi ve melankoli. bunu nasıl başarıyor bilinmez. ama altyapıya diyecek söz yok. ya ölürse lan deyiveriiyor insan dinlerken. ne bok yeriz ölürse_?
johnny cash'le yaptığı işleri herkes bilir üstadın bilinmeyen ise johnny cash'in bob dylan a gitarını verdiğidir, folk kültüründe bu çok önemlidir eğer kişi diğerine enstrümanını veriyorsa onu veliaht ilan ediyor demektir. yani bob dylan johnny cansh'in veliahtıdır. Bob dylan sözlerle anlatılamaz çünkü aşmış bir şairdir bizim kelimelerimiz onu anlatmakta yetersiz kalıyor.
dandik aforizmaları ve gündemde kalma çabalarıyla dikkat çeken vasat şarkıcı. 80 yaşına gelmiş olmasına rağmen mızıka çalması samimiyetsizliğini gözler önüne seriyor.
adam yazıyor, besteliyor, çalıyor, söylüyor, vasat işte, seksen yaşına gelmiş hala samimiyetsiz, neden ? çünkü hep aynı şeyleri söylüyor, sıkıldık senden dostum, biraz farklı şeyler söyle, yalanlar söyle bize, mutlu olalım, çünkü biz yavşak bir türüz, en iyi anladığımız dil yavşak dilidir, değil mi ??
sen hiç müze gördün mü ? mezarlıktır müzeler.. resimler restoranların duvarlarında, ucuz mağazalarda, benzin istasyonlarında ve tuvaletlerde olmalı..
en güzel resimler insanların takıldığı yerlerde olmalı..
oysa kalabalıkların olduğu yerlerde sadece müzik var.. asla o olağanüstü güzellikteki resimleri oralarda göremezsin.. ancak yarım milyon doların varsa belki onlardan birini alır ve evine götürüp asabilirsin..
bu, sanat değil.. bu bir ayıp, bir suç..
bir düşün, kaç insan gerçekten kendini harika hissederdi, bir öğle yemeğinde ona picasso eşlik edebilseydi..
aldığım biletleri işim çıkması nedeniyle kullanamıyorum, 2 adet bileti aldığım fiyata, 30 tl'ye satıyorum, maksat boşa gitmesin. bugün travis konserine gidicem, isteyen mesaj atsın, bir yerlerde buluşabilirsek vereyim bileti.
