bugün

"to live outside the law, you must be honest" demis idir.
(bkz: when the deal goes down)
jimi hendrix'in pek bir sevdiği country müzik'in üstadı.. jimi hendrix iLe 1/2 şarkıda ortak çaLışmaLarı vardır.. bu şarkıLarda sözLer bob dyLan imzaLıdır.. müzikLeri ise jimi hendrix'e aittir..
joan baez tarafından, "a legend, the unwashed phenomenon, the original vagabond," diye tanımlanan deha.

(bkz: diamonds and rust)
(bkz: dylan)
yolda giderken bir kıza rastlar, uzun saçlı, elinde keman kutusu olan bir kız. "o elindekini çalabiliyor musun?" der ve one more cup of coffeedeki uzun soloları atan hatun kişiyi efkarlı zamanlarımıza demleyiverir...hurricane deki abla da o. valla!
ahanda:

http://www.youtube.com/wa...p;mode=related&search=

http://www.youtube.com/wa...p;mode=related&search=

derken bir konser sonrası bir hayranı imza talep eder kendisinden:

ozan dylan derki ona "inan bana buna ihtiyacın yok!"

işte böyle bir adamdan bahsetmekteyiz.
Kronikler adlı anı kitabında büyükannesinin amerikaya trabzondan göç ettiğini söyleyen müzisyen.
hayatımda dinlediğm en güzel ayrılık şarkısının sahibi, en güzel söyleyeni..
(bkz: one more cup of coffee)
(bkz: the white stripes)
(bkz: efsane)
(bkz: yarı tanrı)
Her şeyden önce ince ruhlu bir müzisyendir... Onu dinlerken buralardan gidiyorum...
all i can do is be me,
whoever that is..

(bkz: i m not there)
hayatını ve kariyerini anlattığı Chronicles adlı biyografisinde türk kökenli olduğunu açıklayan amerikalı efsane şarkıcı..

http://arsiv.sabah.com.tr/2005/01/09/gun101.html
laz uşağı olduğu ortaya çıkan şarkıcı, anılarında atalarının istanbul'dan Kağızman'a, oradan da Trabzon ve Odessa'ya göç ettiğini anlatıyor.
http://www.newstime7.com/...b-Dylan-Turkish-Dylan.php
kars taraflarından benzer zamanlarda göç etmiş olmaları dolayısıyla bruki olması muhtemel, uzaktan akrabamdır.
one more cup of coffe adlı şarkıyı seslendiren müzisyen.
(bkz: what was it you wanted)
Senor, senor, let's disconnect these cables,
Overturn these tables.
This place don't make sense to me no more.
Can you tell me what we're waiting for, senor?
country muzigin,mizikanin, gitarin sesi.
dylan'la ilgili kişi, kurum, kuruluşlar, yerler vs. üç aşağı beş yukarı şu şekildedir:

(bkz: minnesota)
(bkz: woody guthrie)
(bkz: pete seeger)
(bkz: john hammond)
(bkz: columbia records)
(bkz: joan baez)
(bkz: sara lowlands)
(bkz: the band)
(bkz: grateful dead) *
(bkz: allen ginsberg)
(bkz: greenwich village)
(bkz: beat generation)
(bkz: 1963 washington march)
(bkz: martin luther king)
(bkz: i have a dream)
(bkz: the beatles)
(bkz: john lennon)
(bkz: george harrison)
(bkz: neil young)

ve tabii ki;

(bkz: kağızman)
yazar jonathan lethem'la gerçekleştirdikleri röportajda geçmişe, geleceğe dair kendisinden beklediğim incileri teker teker sıralamış:

"hep zirvedeyken durmak istedim. yavaş yavaş yok olup gitmek istemedim. bir zamanlar basarili biri olmak istemedim. asla unutulmayacak biri olmak istedim. öyle ya da böyle, her şey yolunda gibi geliyor bana şimdi. kendim için istediğim şeyi başardım."

"galiba orta yaşa geldim ve emekli olmaya hiç niyetim yok. (bob dylan şu anda tam 66 yaşında)"

"biliyorsun işte, herkes 1960'ları gözünde büyütüyor. 1960'lar tıpkı iç savaş günleri gibi. ama sen şimdi 1960 lari sahiplenen adamla konuşuyorsun. ben hiç 1960'lar benim olsun istedim mi peki? hayır. ama 1960 lar benim bana ait. kim buna karsi cikabilir? eğer istiyorsan hepsini sana veririm. al senin olsun."

"eski şarkılarımda bir şey var. katılıyorum, bir şey var! galiba benim şarkılarım, tamam belki 'white christmas' ya da 'stardust' kadar çok değil, ama yine de çok sayıda coverlandı. bes binden fazla kayıttan oluşan bir liste var elimde. onlarin yerinde olsam ben de kendi sarkilarimi coverlardim. coverlanan şarkılarımın çoğunu 1961,62, 64, 73 ve 85'te yazmıştım, hala da çalıyorum o şarkıları. baska hangi sarkicilari hatirliyorsunuz o donemden?"

"son yirmi yildir dogru duzgun bir album yapan kimseyi tanimiyorum. bu modern albümleri dinlemek korkunç, her taraf ses dolu. hicligin vokalsizligin tanimini bilmiyorlar. statik! benim şarkılarım bile, stüdyoda onları kaydettiğimiz zaman kulağa daha güzel geliyordu. cd'ler çok küçük. boyu posu, endamı yok. hatırlıyorum da, napster'dan adamın teki geldiğinde ve herkes bedava muzik dinlediginde neden olmasin ki zaten artik hicbir degeri yok diye dusunmustum."

"albumlerimin hicbirini dinlemiyorum. bu işin içindeyken, dinlediğin her şey bir replikadır. insan oynadigi filmleri neden seyreder anlamiyorum. sen kendi yazdığın kitapları mı okuyorsun?"

"diyorlar ki 'dylan asla konuşmuyor.' söylenecek ne var ki? sanatçının insanların önüne çıkmasının nedeni bu değil ki. sanatçının varoluş nedeni farklıdır. belki bir terapi grubu ya da dr phil 'nasıl gidiyor?' diye sorabilir. sert bir şekilde umursamadığımı söylemek istemiyorum. umursuyorsun hem de cok yoksa burada olmazsin zaten ama farkli bir iliski bu hafif bir sey degil."

"eğer benim hayatta bir duruşum, bir tavrım varsa, yaptığım işte, yorumculuğumda, söylediğim şarkılarda, herhangi bir düzeyde bir tarzım varsa, bunu başkasıyla karşılaştır! beni benimle karsilastirma! neil youngneil young'la mı karşılaştıracaksın? başka biriyle karşılaştır. beck'i kıyasla (ki beck'i severim), ya da o düzeyde kim varsa onunla."

"kabul etmek lazim yaptigin seyi ya ciddiye aliyorsundur ya da ciddi degilsindir. bu ikisini birbirine karıştıramazsın. hayat cok kisa ustelik."
bendeki yeri daha çok o muazzam şarkı sözleriyle önem kazanan sanatçı. edebiyatla içli dışlı olan benim için bulunmaz hint kumaşıdır kendisi. bob dylan bana göre bir şairdir aslına bakılırsa. şarkılarında çok hoş metaforlar, anlatımlar söz konusudur.
o nedenledir ki her parçasının önce meali alınır, okunur daha sonra dinlenilir. jimi hendrix ile beraber yaptıkları az da olsa ortak çalışmalar vardır. onun dışında en sevdiğim şarkıları bellidir. one more cup of coffe ve like a rolling stone.
modern ozandır.
kimse bana masal anlatmadı dylandan başka. sarsıcı etkisi yadsınamaz modern bir bilge.
vizyondaki I'm not There filminde hayatının yedi farklı döneminin betimlendiği büyük, efsane müzisyen. Büyük bir Bob Dylan hayranı olmama rağmen filmin 2. yarısına girmedim muhteşem bir film beklerken gerçekten büyük bir hayal kırıklığına uğradım.*