yeni bir şeyler öğrenmenin önemli olduğu yıllarda kardeşler arasında yada arkadaşlar arasında yarışan, sırayla herkes bir ülke ismi söyler diğerleri bulmaya çalışan seksenlerin sonu ile doksan beş öncesi nesildir..
edit: bu neslin sahip olduğu en büyük lüks eşya (bkz: grosser weltatlas)
internetin ve cep telefonunun olmadığı, sokakta oyunlar oynayan ama akşam ezanı okunur okunmaz, anne terliğine maruz kalmamak için eve koşan, en büyük keyfi, sokakta salçalı ekmek yemek olan, kumbarası olan, ailesiyle oturup, tv izleyen nesildir.
Atlasa bakıp, hayaller kurar. Hatta gözünü kapatıp, parmağını bir yere koyar. O yer bazen okyanusun ortası, bazen bir avrupa ülkesi olur... Eğlenir, bakmaya doyamaz, hayaller kurar, merak eder o diyarları... Heyecanlanır...
Büyür... Ve o diyarları keşfetmek, oraları gezmek için, eşekler gibi çalışır...
Hem çalışır hem gezer... Hayatı böyle sever...