bir sorumluluk reddi halidir. çoğu zaman bunun bir lüks olduğu dışarıdan size hatırlatılsa da ana-baba fakir, hiç bir varlığı olmayan kimselerde de aynı davranışı gözlediğinizde bunun bir var oluş biçimi olduğunu kavrarsınız. sırada bitirilmesi beklenen onca iş varken oturup buraya yazıyor olmak kadar keyifli bir durum yok. ya buraya yazacak bir bilgisayarım/telefonum/bağlantım olmasaydı. o zaman da duvarlara yazardım sanırım ya da yine boş işler üzerine uzmanlaşmış birinin icad ettiği bir oyunla zaman öldürürdüm.
boş işlerle uğraşmak bir zaman öldürme hali, zamana olan düşmanlık bazılarının tabiriyle. peki ya zamanı sürekli kazanç ve fayda üzerine kuranlar asıl zaman katilleriyse. çalış, çabala, üret faydalı ol diye diye zamanı bize zehrettilerse?
ilkokul 5. sınıftayken arkadaşlarım tüm silgiyi sırada silerek parçalarlardı bir uhu yardımı ile birleştirip dolaba veya soğuk bir ortama koyarlardı, bir sonraki gün getirip siliyor mu diye deney yaparlardı amk sen ne boş insansın silen silgiyi parçala birleştir siliyor mu diye kontrol et. işte o bilim adamları bizim sınıftan çıktı. silgiden benzin falan yapmaya çalışıyorlar şimdi.
sözlük'te yazmaktır. sözlük'te düşmanının yazdıklarına bakıp sinirlenmektir. niye ben sinirleniyorum ya... Bir de üstad'dan alıntı yaparak; geçmişimi çöpe attım. Bunu da köpekler karıştırır diyor. Ulan senin geçmişin bana verdiğin zararlar zaten. Yani benim hakkıma girdin, hala girmeye de devam ediyorsun. Benden öncekiler mi? Zerre umrumda değil. Sadece tavsiyem: evleneceğin adama geçmişini anlat. Örtülü, mazisi tertemiz kız ayakları yapma.
Diyorum ya: sözlük'te senin yazılarını okuyup sinir olmak boş iştir diye. Sözlük'te yazdıkça da entrylerine rastlayacağım elbette. Ayrılıp başka sözlükte yazayım desem orada da beni bulup orayı da işgal edeceksin. internet hiç kullanmasam arkadaşlarının telefonundan sms yoluyla ulaşacaksın veya numaramı abazanlara dağıtacaksın. Telefon kullanmayayım (bu devirde imkansız ama) diye düşünüyorum. Bu sefer evime, gittiğim camiye dahi gireceksin.
Bir de dağdan geldin bağdakini kovuyorsun. Sana bu sözlükte yazdığımı söylemem en büyük hatamdı...
Tabi Allah'tan ümit kesilmez ama; kurtulamayacağım sanırım...
Sözlükte yazmak kesinlikle bunlardan biri değildir. Sözlükler insana fikirlerini internet üzerinde duyurabilme imkanını verir en basitinden. Ha diyeceksin ki ben bloglardan tumblrdan vs. Da fikirlerimi duyurabilirim. O da olur. Sözlük bir amaç değil araçtır. Sen bunu birine laf atmak laf yetiştirmek yollarla kullanırsan elbette boş iş olarak görürsün. Yararlı bir şekilde kullanırsan sözlükte yazmak boş değil aksine dopdolu bir iştir.
ya faydalı bir iş yapmaya cesaretiniz olmadığından ya çok üşengeç olduğunuzdan ya da zamanında bi sürü gerekli iş yaptım biraz da bpş iş yapayım dediğniizden yaparsınız bunu. arada kızarsınız kendinize ama yapacak daha iyi bir iş bulamazsınız bulsanız da üşenirsiniz yapmaya.
işsizlik durumu yoktur aksine devamlı bir telaş, iş bitirme havası vardır. lakin yapılan işin mahiyeti sadece yapan kişiyi tatmin eder. kendisinden başka kimseye yaramayacak işlerdir bunlar.
son zamanlarda birçok yazarda görülen olgudur. yanlış veya hatalı birşey yazıldıktan sonra hemen entrynin altına bakınız vererek kişiyi aşağılayan yazılar yazarak veya diğer entrylerde bu olayı büyüterek ortalığı kızıştırmaktır. uludagsozluk anlayışlı yazarların sitesi olarak hafızalara ye etmiştir. o yüzden insanlar boş işlerle uğraşmak yerine ozel mesaj butonunu kullanmalıdır.