melekler ve şeytanlar * romanında anlatılan ölüm şekillerinden biri. ciğerler nefes almak için kapakçıkları açtığında giren şey hava değil sudur. birkaç saniyeliğine büyük acı çektikten sonra gelir ölüm.
Ülkede yılbaşından beri boğularak ölenlerin sayısı 250'yi geçmiş. Bunun 25 kadarı urfa'da (orada ne varsa artık balıklı gölde mi boğuluyorsunuz len) geri kalanının büyük çoğunluğu karadeniz kıyılarında mefta olmuşlar.
Yüzme bilmeyenlerin veya az bilenlerin karadeniz'de denize girmesi, çok saçma ve tehlikeli. Bir kere istanbul'un karadeniz'e olan kıyılarından müteahhitler kamyon kamyon kum çektiler, oralar boşaldı; denize girdiğiniz yerde su rahatlıkla iki üç metre derinlikte, halbuki iki yüz metre ileride dizlerinize bile zor geliyor.
Çekilen kumların yarattığı boşluklar, deniz içinde sürekli anaforlar, ters akıntılar, kum göçleri yaratıyor. Bir gün dizinize gelen yer, ertesi gün bir geminin demirleyebileceği derinliğe ulaşabiliyor. Üstelik bu akıntılar, sert girdaplı oluyor, en baba yüzücüleri bile içine çekip taa bulgaristan kıyılarında sahile atabiliyor.
Siz siz olun serinleme sevdasına kanıp karadeniz'e bulaşmayın uzak durun; para ödeyin havuzlara girin veya marmara kıyısındaki temiz yerleri tercih edin.
en çok panik ve suyun soğukluğu nedeniyle olan ölüm şekli. Suya batıp çıkarken çoğu insan nefesini tutmaya çalışıyor, Bu en cok 90 saniye sürüyor. Daha sonra su yutmaya, öksürmeye ve daha da su yutmaya başlıyor. Havayollarından su içeri girerek nefes alışı engelliyor, Bu sırada göğüste hafif bir yanma ve acıma hissediliyor. Rahatlama ve huzur Beyine oksijen gitmediğinin belirtisi. Oksijensiz kalan kalp ve beyin bir süre sonra duruyor.