akıllılar için komik, aptallar için can sıkıcı ve hırsla doludur.
bluevelve bir gün yine başlığını açmış, dirseğini pc masasına yaslamış, çenesini eline yoymuş, ağına yakalananlara kıs kıs gülerken bunu farkında olmayan caanım yazarlar da hemen "du şuna iki ayar vereyim de aklı başına gelsin deyusun" mantaliteli entryler girmeye başlamışlar.
bazıları bunun bir oyun, gerçek dışı bir troll'ün * eğlenme çabaları zannedebilirler. ancak her şey gerçekçi ve bir o kadar acımasızca ve diri diri karşımızda duruyor.
bluevelve nin actigi baslikları yeni keşveden 6. nesil torunlarımız bu tez üretme aşamasında olmasaydı bluevelve bluevelve olmayacaktı.
yeni nesil alımlarının kapanması bluevelve'nin sonunu getirebilir.
edit: 6. nesillere lafım yoktur, hepsisi kankamdır, keşke onların yeride olsam da bluevelveyi yeniden tanısam. sil baştan başlamak gerek baaaazzz....
bluevelve'yi beyazperde.com dan yaklaşık 6-7 sene öncesinden biliyorum. o beni bilmez gerçi ben kabzımal bir yorumcuydum *. o yüzden bir altıncı nesil olarak diyebilirim ki,burada da aynı kıvamda yorumlar yazdığına hiç şaşırmadım. orada paşa paşa entel entel satırlarca yazı yazardı. ama hakkını vermek gerek, caddebostan kızlarını entellektüel bilgisiyle nasıl hayran bıraktığını uzaktan bilirim *.
herşeye ciddi yorum yapan insanlar vardır. bana bunlar sıkıcı gelir. bluevelve de nokta kullanmadan 10 özneli, 25 zamirli entryler girerek bana kendisini tam olarak bir kere bile okutamamıştır.
Anti tez üretmeye çalışmak yerine okunandan bir şeyler anlamaya çalışılmalıdır. Ayrıca savunduğu şeylerin iyi bir dayanağı vardır, kolay değildir anti-tez üretmek.***
kısaca bluevelve'i kaale almamamız gerektiğini söyleyen çalışma. ama bir yandan da acayip bir realiteye sahipmiş kendisi buradan bunu çıkarmamız gerekiyor sanırım. yahu hangi cümlesini okusam elimde kalıyor bu mevzu benim.
bir de şu var ki; bırakın yazsın, hatta o kadar da komik oluyorsunuz ki biz bütün moderasyon blue ile bir araya geliyor ölüyoruz gülmekten sizin yazdıklarınızı okumaktan demek heralde kanımca.
ki bu da benim savımı doğrular ya neyse...
karıştırın ortalığı, ne kadar rağbet o kadar minnet.
haydi selametle...
