klasik blues kalıbı 12 bardan oluşur. i (kök), iv (subdominant), v (dominant), akorlar döner durur. yapı olarak ilkel ve basit olarak gözüksede olay genelde doğaçlamalarla bir duygu seline dönüşebilir.
Blues kelimesinin geldiği yer zencilerin kilisedeki pazar ayinine çocuklarının gitmesi için onları korkuttukları Blue Devils denen hayali şeytanlardan gelir.
Kilisede ayin sonrası kalabalık bir güruh halinde söylenegelen chapel şarkılarının da gidip eşlik edilmediği taktirde şeytanlar tarafından insanlara kötülük getireceğine inanılırmış.
Zaman içinde Blue Devils olmuş Blues ve bu zenci işçilerin çocukları büyüyüpte şehirlere gidince çeşitli formatlara bürünmüş blues gittikleri yerde. Chicago ya giden Chicago Blues yapmış Texas a giden Texas Blues yapmış New York a giden işi abartıp daha enstrümantal ve üst kesime hitap eden Jazz müziği oluşturmuştur.
bluesun yaraticisi olarak zenci lafi gecip durur ya, zencilerin calisirken soyledigi , zencilerin gokyuzune bakarak soyledigi, zenciler pamuk tarlasindayken.... ben de bakiniz vereyim bilenler bilir, bilmeyenler icin o brother where art thou* blues muzigine zenciler soylerken sahit olun.*
hani yazıya nasıl başlayacağımı bilemedim, kaç kağıt attığımı bilmiyorum gibi bir giriş vardır ya eski mektuplarda. ben blues da bunu yaşadım. mutlu olan kısmını mı yazsam, ağlatan kısmını mı yazsam.
aslında blues gitar çalan arkadaşı kıskanmaktır. zira gitarında belli bir yere gelmiş insan bastığı notalara o andaki duygusunu o kadar aktarır ki, duyduğun notalarla nasıl bir duygu içerisinde olduğu anlarsın.
''blues dinlerken, bb kingin hangi perdeye bastığı gözü önüme geliyor''
bunu söylemenin verdiği mutluluktur blues.
bir şişe viski içtikten sonra, ölene kadar müzik dinleme isteğidir.
''bluescular bizim cingenelere benziyorlar, sadece enstürmanları olsun yaşarlar''
işte müziğin ruhun gıdası anlamına gelmesidir blues.
blues tüm riffleri aynı demeyenlerin anlayacağı müzik türüdür.
müziği yapmanın da dinlemenin de son noktasıdır.
önce black metal bile dinleyerek başlayabilirsiniz. müziğin içine girmeye başladıkça black metal yerini heavy metal'e bırakmaya başlar. gün gelir black metal dinlerken küfrettiğiniz progressive müzikleri dinlemeye başlarsınız. müzik cennetinin içinde daha da ilerlediğiniz zaman kendinizi blues'da bulursunuz. sonra anlarsınız ki, cennet aslında burasıymış. geldiğiniz çeşit çeşit durakların hepsinden daha geniş, sonsuz olduğunu görürsünüz.
isyan, biraz müsteşcenlik, acı, hüzün ve olgunluk işte bunları dinlerken ağlamana veya birden gülmene sebep olan,
rengi bazen gece mavisi kadar koyuyken bazende acık bir gökyüzü gibi olan, aşkını, parasını, evini kısaca yaşama sebebini kaybetmiş veya aşkını ve diğer tüm önem verdiği herşeyi aşmış erkeklerin ve kadınların yaptığı, her şarkıda ayrı bir hikaye barındıran müzik türüdür.
