eğer aranızda sevgi/aşk olmayan biri size yapıyorsa, bırakın yapsın. süper.
eğer sevgilinizle/eşinizle yapmayı düşünüyorsanız, yapmayınız. romantizmin içine etmeyiniz. iki dk sonra boşaldığınız ağzı öpeceksiniz, iğrençleşmeyiniz.
plastik işine yeni giren arkadaşım başından geçen olayın özüdür.
şöyle ki;
Almanya' da fuara giden arkadaşım, plastik şişirme teknolojisi üzerinde çalışmakta ve bu işin ingilizce terminolojideki yeri blow bottle. Arkadaş bir standa yaklaşıp kendini tanıtır birisine...
- i am doing blow job....
o an her şey biter zaten, kahkahalar, yarılmalar, utanç...
kız'ın erkek arkaşadının malafatını kücük dil darbeleriyle dikeltip, yavas yavas agzını icinde gezdirme sanatıdır.. ki bu durumdan zevk alan kız ise; erkegini ısrarla mutlu ve memnun eden kız durumundadır..!!
partnerlerden birinin sıcak, diğerinin ise soğuk bir şeyler içmesinden hemen sonra yapılırsa ısı alışverişinden dolayı alınacak zevki ona katlayan seks çeşidi.*
her babayigidin harci olmayan, mesakatli aksiyon. fransa' da sirf bu is nasil iyi yapilir diye bir suru kitap vardir. sonucunu almis namissizlar. ayrica baska bir deyim icin, agiza köstürmek.
tanım : heceleyip türkçeleştirmeye çalışınca sıçan ingilizce kelimelerden biri.
en iyisi fıkra olarak tanımlamaktır.
ormana kerane açıldığını duyan tavşan soluğu ortamda almış. bakmış ki sadece yılan kalmış karı karıdır* diyip girmiş. yılan şöyle bir bakıp hemen planı yapmış:
- ulan nasılda açım a.k. ben bunu yutsam bütün kışı çıkarırım .
bir hamle yutuverir tavşanı ama aynı anda jeton düşer.
- lan şimdi patron soracak nerde tavşan diye çaktırmadan da çıkamayız a.k. der ve bi hamle daha kusar tavşanı
tavşan çıkınca bi elini yüzünü bi temizler ve der ki
- a.k. o nasıl blowjob öyle.