iki oktavlık ses aralığına sahip bir çalgı aletidir. bunu ilk kez bir arkadaşıma söylediğimde bana bi hassittir çekmişti. daha sonra elime bir blokflut aldığımda bahsettiğim iki oktavlık ses aralığını gösterince arkadaşın vay a.q tepkisiyle karşılaşmıştım.
esasen okul dönemlerine damga vurmuş plastik, rengarenk, saçma sapan bir çalgı olarak bilinse de bana bir masal anlat baba isimli şahesere ruhunu verendir, sırf bu sebepten dolayı saygı duyulasıdır.
ilkokul zırvası. do bir küllah dondurma gibisinden saçma sözleri olan dandik bir şarkıya eşlik etmeyi hakeden tek alet. helvacıoğlu bu piyasada öğrencilerin %90'ının tükürüğünü bünyesinde barındırır.
diğer tüm üflemeli çalgılardan ayrılarak herhangi bir üfleme tekniğine sahip olmayan, ancak son derece ilkelce bir mantığa sahip parmak dizilişleriyle çalınması pek bir zor olan makbulü tahtadan yapılan enstürman. çeşit çeşit boylarıda mevcuttur, güzel çalınırsa epey dinlettirir kendini. okul zamanından kalma dandik versiyonuyla 2buçuk oktava çıkabilmek de mühim bir başarıdır **.
müzik dersinde kullanılabilecek en gereksiz müzik aletımtrağı.nicedir merak ederim acaba var mıdır eğitim hayatını bitirdikten sonra da aklına gelip kendi kendine "tüü tüü" diye flut çalan?belki benim yeteneğim üflemeli çalgılara değil?
müzik öğretmenlerinin öğrenci gözünde canavar formunda görünmelerine neden olan çalgıdır.
her yılın başında çocukların flüt çalacak mıyız hocam şeklindeki sorularıyla birlikte gözlerindeki korkuyu gördüğüm günden bugüne ben de müzik öğretmeni olmama rağmen derslerimde flüt çalmayı zorunlu tutmadım (acaba kötü bir öğretmen miyim).
ilkokul ve ortaokul zamanları müzik sözlülerinde garip gülmelere yol açan müzik aleti...
-buse yavrum, şimdi al satarım'ı senden dinleyelim...
-füü fü fü füüü *, füee piwiiiiiiğ hihohohahh.... **
-kızım, bir daha dener misin? çocuklar gülmeyin...
-piwiiiğğhh hihohahah...öğretmenin sonra çalsam?
-olmaz yavrucum, bak herkes seni bekliyor... hadi gülmeden çal bakayım.
-piwiğğhihohha...
-otur evladım, şimdilik sözlü notunu not defterime kurşun kalemle "bir" olarak yazdım; haftaya çalış gel...
yeşil helvacıoğlu marka olanıyla ilkokulda öğretmenden dayak yediğim müzik aleti.ogün bu gün en uçtaki küçük parcası kayıptır dayat atma esnasında kurşun gibi sekmişti.
çoğumuzun ilkokul ve ortaokul yıllarında başına bela olmuş, müzik derslerinde hep beraber hocanın yukarı aşağı sağa sola hareket eden parmakları eşliğinde çaldığımız, ancak bazılarının çalarmış gibi yapmayı adet edindiği, ve onları gözlerken hep "lan ya herkes playback yaparsa nolur ki acep?" diye meraklara gark olduğum güzide bir müzik aleti. masis ve helvacıoğlu flütler vardı. heeeeeeey hey:) (bkz: havada bir top bulut olsam)