tüm dünyada 2000 li yılların başlarında oldukça populer olmasına karşın, özellikle facebook ve twitter ın ortaya çıkışıyla eski popularitesini yitirmiş günce; bir bakıma web alanıdır. günümüzde kimi para kazanmak amacıyla kimi de nostalji olsun diye hala blog yazanlar da yok değildir.
üç yılı aşkın bir süredir yazılarımız hayat bulan bir blogumuz vardır. Biz kendisine içinde güzel şeylerden bahsedeceğimizi vadederek, muhabbeti hoş kimse manasına gelen "muhibbi" adını uygun bulduk. ee birden çok kişi olunca da muhibbiler blog dedik. (not: muhibbi, kanuni sultan süleyman'ın şiirlerinde kullandığı takma adı, mahlasıdır)
genellikle kitap ve sinema yorumları yaptığımız blogumuzda, bu eserlerin tanıtımından ziyade teşvikine çaba vermekteyiz. bunu, okuyan, zihin yoran bir kitle için toprağa tohum serpme olarak görmekteyiz. http://muhibbiler.com
sosyal medyanın en güzel tarafı. sadece size aittir, istediğiniz içeriği paylaşırsınız, en saçma, en olmayacak duygularınızı yazarsınız. isteyen okur, istemeyen okumaz o ayrı. ama yazdıkça rahatladığınız gerçeği var. söyleyecek iki kelimem var derseniz başlayın yazmaya. ben blogger üzerinden kullanıyorum. basit ve kullanışlı bir site.
Sadece kişisel yazıların kullanılması gerekmiyor, mesela http://soylesigunlugu.blogspot.com/ da ilginç hayat hikayelerine sahip kişilerle yapılmış söyleşiler mevcut.
başlarda kişilerin sanal dünyaya açılan ifşa yoluydu. facebook gibi mecralar türeyince daha çok izlenim, görüş, fikir, sanat tarzı yazılara yöneldi. kişilerin kendini ifade etmesi ve anlatmasına uygun bir yol.
