gece yarısından sabaha kadar süren ps turnuvalarının daimi üyelerinden, belki bir şans belki kaderin tatlı bir cilvesi sayesinde altınoluk'ta tanıştığım iyi insan, muhabbetlerin olmazsa olmazı..
bir de gece yarısı denize girme olayı var. **
kendisinin bana borcu olan ödemediği takdirde onu güzelce sevmem gereken ama sevdiğim yakısıklı (gerci 2.derece kuzenimle çıkıo ama posta yedi ondan)bi kesanlıdır
ask acısı ceken yazar.her ne yaparsa yapsın,ne ile ugrasırsa ugrassın aklından cıkaramadıgı biri için*günlerce acı cekip,beklemekten baska caresi olmayan,tüm ayrılık sarkılarını ona hediye eden ve hep bir umutla bekleyen yazar.
unutulmaz bu acı
dertli dertli çal kemancı
her aşkta hüsran oldu
gönül bilmem bu kaçıncı
halime bak dertli çal
kemancı başımın tacı
gitme bu gece bende kal
benim halim çok acı
altınoluk'ta tanışma fırsatına eriştiğimiz yazar..ps turnuvalarına ev sahipliği yapmıştır, ha bir de gece "denize girelim mi?" dediğimde "girelim" diyen tek babayiğitti..* bazıları da tırstı..şimdi isim vermeyeyim * seneye inşallah bir daha görüşürüz..***
rivayet odur ki; cennetten bir taş yer yüzüne düştü.. ve cennetten düşmüş bir taştan beklendiği gibi bembeyaz parlak bir taştı bu taş. insanlar bunu aldılar ve kabenin bir köşesine yerleştirdiler. sonra cennetten geldin sen deyip taşa o pis günahkar ellerini yüzlerini sürttüler ve o bembeyaz taş bu pislik ve günahlardan karardı karardı karardı. adı karataş oldu çıktı. blacksoul'un da o canım ruhu biz ve bizim bibi insanların dertleri sıkıntıları ve acıları yüzünden karardı karardı ve blacksoul oldu. oysa cennetten inmiş bi ruhtan beklenebileceği kadar beyaz ve parlaktı.
hakkını zor ödeyeceğim adaşım.
onu üzenlerin yüzünün kolay kolay gülemeyeceğini,
hayata hep güler yüzle bakmak gerektiğini,
haklı olanın sözlükte olmasa da, gerçek hayatta kazanacağını mutlulukla söyleyebilirim.gb