20 dakika olmasına rağmen tekrar tekrar dinledikçe insanı sıkmayan bir opeth eseri. sanırsam bunun nedeni de devamlı değişen melodisi ve her parçasının kattığı ayrı duygular olsa gerek.
dünya üzerinde geçirilebilecek en muhteşem 20 dakikalardan birini yaşatabilitesi olan yaşayan, ölmeyecek, gelmiş geçmiş en muhteşem yapıttır.
resmen başyapıttır.
daha iyisi, sanırım olamaz.
20 dakika sürmesi nedeniyle, az sevilesi çok sevilesi, inişli çıkışlı yerleri vardır. ama şüphesiz ki mükemmel bir outrosu vardır bu şarkının. bana starcraft oyunundaki zerg ırkını hatırlatır.
"sunbirds leave their dark recesses
shadows gild the archways
do not turn your face towards me
confronting me with my loneliness
you are in a forest unknown
the secret orchard
and your voice is vast and achromatic
but still so precious"
bu parçanın sanırım en sevilen kısmı bu bölümdür herkes gibi bende severim ancak şahsi kanaatim sonrasında gelen cazır cazır uçuşan gitar riffleri ve brütal vokal parçanın ruhunu daha iyi yansıtıyor.
"sunbirds leave their dark recesses" sözleriyle başlayan kısmın içimi huzurla doldurduğu şarkıdır. 8:15 lerdeki solo deli dehşettir. daha bir çok özel bölümü vardır insanlar için bu şarkının. dinleyiniz, dinletiniz.
her dinleyişimde gözlerimin dolmasına ve tüylerimin şaha kalkmasına; ardından rüzgara karşı nefretle bağırma hissi oluşmasına sebebiyet veren hayvanımsı sesler bütünü. şarkı değil zira.
hayatım boyunca dinlemek için tek bir şarkı seçme hakkı tanısalar seçeceğim şarkı budur. bu şarkı opeth'in neden dünyanın en iyi gruplarından biri olduğunun en büyük kanıtıdır bence.
bu yaşımda bunları dinliyorum ya doğru mu yapıyorum bilmiyorum. sözleri hakkında hiçbir fikrim yok ama o gitarları kim çalıyorsa ellerinden öpmek gerek..şukela bi şey..
uzun ama kesinlikle baymayan, 20 dakika'nın bütün melodisi ilginç bir şekilde akılda kalan, opeth başyapıtı. opeth'i opeth yapan şarkılardan. muhteşem kelimesinin kifayetsiz kalacağı türden.