saplantılı hayranı Ricardo Lopez'in öldürmeye çalıştığı şarkıcı.
üç sene süren saplantılı bir dönemden sonra Ricardo, Björk'ün siyahi müzisyen Goldie ile birlikte olduğunu öğrendi ve Björk'e olan saplantısı ırkçı düşünceleriyle birleşince büyük bir nefrete kapıldı. bir intikam planı yapmalıydı. video kamerasını kayıt durumuna geçirip karşısına geçti ve planı tüm ayrıntısıyla anlatmaya başladı.
ricardo sülfirik asit kullanarak bir bomba yaratacak ve bunu bir kitabın içine yerleştirip björk'e yollayacaktı. björk aşkına ihanet ettiği için cezalandırılmalıydı. björk'ün plak şirketinin ağzından bir mektup yazdı ve bombayı sakladığı kitabın paketinin üzerine yerleştirdi. böylece björk paketi hiç düşünmeden açacaktı. artık tek ihtiyacı olan björk'ün londra'daki ev adresiydi. şaşırtıcıdır ki en kolay ele geçirdiği bilgi bu olmuştu. sadece 5 dolara, istediğiniz ünlünün ev adresini veren servisler var. böylece ricardo paketi postaya verdi. paketi gönderdikten sonra da intihar etti.
polis ricardo lopez'in cesedine tam dört gün sonra ulaştı. evdeki kaset ve günlüklerden hain planınını öğrendi. bu sırada paketin björk'ün eline geçmesine sadece bir gün kalmıştı. paket londra'da ele geçti. sonrasında björk şu açıklamayı yaptı:
" ben bir müzisyenim. insanlar şarkı sözlerimi ciddiye almalı fakat özel hayatıma karışmamalı. ben müziği insanlar için yapıyorum."
tanrı onu dünya üzerine şarkı yapsın diye göndermiş kesinlikle, sesine hayran bıraktırır, defalarca bıkmadan usanmadan dinlettirir, mükemmel bir kadın.
dünyaya gelmiş en önemli, en yaratıcı ünlü müzik insanlarından biridir. 90'lı yıllardan itibaren popüler müzikteki bütün sıradan müzik ve müzik dinleme anlayışlarına, şarkı yazma anlayışlarına, beste yapılarına ve geleneklerine en güçlü şekilde meydan okuyan ilk isimlerdendir. belki de ilkidir. parçalar, böler, birleştirir müziği. delicesine üzer, duygulandırır, mutlu eder, hayat verir. gizli saklı bahçeleri keşfeder. sadece insan sesinden ya da eşya sesinden bile müzik yapabilir. şarkılarındaki yaylı aranjeleri muhteşemdir. müziğinde klasik müziğin, batı müziğinin ve doğu müziğinin tınılarını kozmo-elektronik bir zeminde dans ettirir. dünyaya ait her şeyi duyarsınız ondan ama aslında dünyadan değilmiş gibi gelir kulağa.
inanılmaz etkileyici bir sesi vardır müziği de çok farklı, nerede duysanız tanırsınız zaten. bunun için tek bir şarkısını bilmek bile yeter ama bir şarkısını dinlemekle de bırakamaz insan, bağımlılık yapar.
''all ıs full of love'' diyerek hayatında zirve yapmış, 2000 yılında cannes film festivali'nde, dancer ın the dark ile bilinen başarılı performansıyla ''en iyi aktrist'' ödülünü alan ve bu film için hazırladığı soundtrack selmasongs ile bilinen ve artık herkes tarafından yazılan tek kadındır...
sesin resmi nasıl olurun cevabı..
dilini anlamasam da her şarkısında kafamda bir resimler oluşuyor, bir kompozisyonlar yakalanıyor, bir perspektifler akıyor ve dahi bir klipler çekliyor ki, ya şizofreni başlangıcı var, ya bu kadın insan değil!!
nasa bunu açıklayacak bile olabilir..
solo albümleri aşağıdaki gibi olan izlandalı şarkıcı:
björk (1977) *
debut (1993)
post (1995)
telegram (1996) (post'un yineden düzenlenmiş hali)
homogenic (1997)
selmasongs (2000) (sountrack albümü)
vespertine (2001)
medulla (2004)
Drawing Restraint 9 (2005) (hem filmde oynamış, hem filmin sountrack'ini yapmıştır)
volta (2007)
tappi tikarnas olarak 1982'de Bítið Fast í Vítið adlı ep'yi, 1983'de miranda albümünü, KUKL grubu olarak 1983'te Söngull single'ıyla; The Eye (1984), KUKL à Paris 14.9.84 (1985) ve Holidays in Europe (1986) albümlerini, sugarcabes olarak 1988'de Life's Too Good, 1989'da Here Today, Tomorrow Next Week! ve 1992'de Stick Around for Joy ve Guðmundar Ingólfssonar üçlüsüyle 1990'da gling-glo albümlerini yapmıştır.
joga beni benden alır.bazı şarkılarında melodi ve sözünde kendinizi iyi hissetmemenize imkan yoktur.o zaman hep birlikte dinleyelim : http://fizy.com/#s/1lvuqj