sadece söz ve müzikten ibaret olmayan tek şarkıdır ki içinde koca bi geçmişi, sevgiliye dair silinmesi zor izleri barındırır tabi bu ayrılık sonrasına getirilmiş bir bakış açısıdır.oysa ki beraberken onu bulup dans edesiniz, canınız sıkkınken değil mutluyken de ağlayasınız gelir ve şarkıyı duydukça içinizden hiç bitmemesini dilersiniz ki işte tüm bunlara sebep olan tek şey; o şarkıdır..sizin şarkınız...
hani bazen taş gediğine oturdu denir ya? (gerçi daha kibar tabirlerde var ama şu an aklıma gelmiyor )
işte taş özelliğine sahip bir sarkıdır hayatımda.
Tu vois, je n'ai pas oublie
La chanson que tu me chantait
Bana Elsa'yı anımsatanlar
anımsatmayanlardan daha az.
Kaçınılmaz.
Paylaştıklarımızı değil artık,
paylaşmadıklarımızı farkediyorum.
Öyle çok ki artık 'Bak, bizim şarkımız'
diyemeyeceğim şarkılar her duyduğumda.
Okuduğum her kitapla
bir yenisi ekleniyor tartışmadıklarımıza;
yeni keşfettiğim lokantalar, gittiğim kentler,
geceyarıları aklıma gelenler.
Paylaştıklarımız kadar paylaşmadıklarımız da
önemli bir yer tutuyor ama hayatımda.
Anlamsız değilmiş ucuz duyarlıklar.
Farkediyorum çünkü 'bizim' olmayan şarkılar.
Farkediyorum hâlâ.