sadece hotbird uydunuz varsa ve türk kanalı olarak trt-int izlemeye mahkumsanız , tiryakisi olabileceğiniz dizi ..
hiç bitmiyo olmasıda iyi gelir o açıdan .. bugün 1178.bölümünü izledim mesela .. (bkz: binyüzyetmişsekiz) *
kanal 1 de yeni bölümleri çekilmeye başlanan dizi.hafta içi hergün 17 ile 18 saatleri arasında yayınlanır. trt 1 deki tadını vermeyen aynı zamanda jenerik müziği ve çekim seti değişen dizi.
oldukça gereksiz bir tv dizisidir.hiçbir olay örgüsü yoktur.şu sıralar şadan isimli karakter oyuncusunu,kalp gözü vs. insanların inançlarını suistimal eden tv programlarında görmek mümkündür.
konu olarak kuruntu ailesiyle benzerlik gösteren, bölüm bittiğinde "ne oldu şimdi bu bölümde" sorusunu kendi kendinize sorduğunuz, bir türlü ilerlemeyen, ilerlese de farkettirmeyen ama kendini izlettiren, samimi, trt dizisi...
artık "kanal1" deymiş...
senaristin izleyenler ile dalga geçtiğini düşünüyorum...
konu sıradan bir yaşantıyla eş değerde ilerlediği halde isimler numuneliktir...
oyuncuları götünü başını açmadığından dolayı,
geceleri prodüktörlere vermediğinden dolayı,
her biri türk tiyatrosunun gerçek sanatçıları olduklarından dolayı az tanınan ,adama ''böylesine az bir bütçe ile böylesine güzel şeyler çıkartılabiliyormuş demek'' dedirten bir trt dizisi.
şahsım adına ben bu samimiyeti sadece bir diğer trt dizisi olan hisarbuselik'te hissettim.
yeni bölümleri kanal 1 de gösterilmekte olan dizidir. eski bölümleri şu gün itibari ile 1011. bölüm ü trt 1 de her sabah 12 den itibaren yayınlanan dizi.
kanal 1 e geçtiğinden beri, format değişikliği yapılan, daha doğrusu özel tv hışmına uğramış dizi. yalnız diziye yeni giren şeyda karakterini oynayan oyuncu çok başarılı.
insanı paranoyak yapan dizi. önceleri dizideki insanlar sessiz sakin takılıyorlardı. ama sonra acayip bir şeyler oldu ve herkes birbirine bağırmaya başladı. ben bile diziyi izlerken, annemden tuzluğu bağırarak istedim. bu ne lan böyle??
annemin sayesinde her akşam izlediğim, her izleyişimde bir ton laf söylediğim dizi. yalan rüzgarı havasında devam ediyor. hayır o kadar tiyatro kökenli oyuncusu var. yazık ya...
üniversiteye hazırlandığım sene, raporlu günlerimde uyandığımda televizyonda olduğu için denk gelerek başlayıp, trt1'den ayrılana kadar bir ara her bölümünü izlediğim dizi.
diziyi diğerlerinden farklı kılan noktalar, tüm oyuncularının seslendirme sanatçılarından oluşması, senaristlerinin idealist bayanlar ordusu olması ve tüm karakter isimlerinin, az kullanılan isimler olmasıdır.
(bkz: rüzgar) (bkz: misket) (bkz: neva) (bkz: fincan) (bkz: sayhan) (bkz: salise) (bkz: şadan)
epeydir izleyememekle birlikte, birkaç bölümünde; aksiyonun dozunu kaçırdıklarını da idrak etmişimdir. yazıktır tabii.
ama özellikle, geçen sene ramazan bölümlerinde tiyatroculuklarını konuşturan dizi ekibini de takdir etmek lazımdır.
bunalım dizi. yeni bölümleri trt'deki eğlenceli günlerinden o kadar uzak ki. bir kaç kez izleme gafletine düşmüşlüğüm var. hayır, ağlak bir ortam da yok. acıklı bir şeyler olsa da salya sümük ağlayıp keyfimizi bulsak* bir yere kadar çekilecek. samimiyet bitmiş abi.
trt 1 de misket olağandan fazla derecede bozuk bir şiveyle konuşurken şimdi nerdeyse istanbul hanımefendisi olmuştur.ne ara aldı bu diksiyon dersini yada bu dizi insanları salak yerine mi koyuyor.*