amacı, havadan yapılacak operasyonlarda, başka ülke hava sahalarını kullanmak için izin istemeye gerek kalmadan açık denizi üs olarak kullanmak olan gemilerdir. bunların ağababaları gücünü taşıdığı nükleer bomba, cruise füzesinden alır ki, bunlar da bizde bulunmayan ve bulunması teklif dahi edilemeyen silahlardır.
zamanında dedelerden falkland adaları, kanarya adaları, cezayir gibi uzak iller kalsaydı, olsun gözüm, mecburuz! sömürgeyi sömürmeye veya babadan kalan mirası korumaya denilirdi ama bizim gibi ülkeler için uçak gemisi, açık denize kıyısı olmayan isviçre'nin kruvazör alıp leman gölünde dolaştırmasına benzer.
çoğunda sadece kısa pistten kalkabilen harrier tipi uçaklara göre tasarlanmış küçük uçak gemileri olmak üzere ingiltere'nin, fransa'nın, hindistan'ın, çin'in, rusya'nın, abd'nin, ispanya'nın, avusturalya'nın, italya'nın, brezilya'nın, arjantin'in, tayland'ın sahip olduğu gemilerdir.
ne abd gibi uzaklarda bir emperyal hedefimiz var, ne de dayılanabileceğimiz! abd gibi uzak bir düşmanımız. uzaklarda gemimizi bağlayacak üs veya dost limanı bile bulamayız. herkes bizim gibi hevesli değil 6. filo'yu alkışlayıp genelev duvarını beyaza boyamaya.
ege-karadeniz arasında karakol gemisi yapıp mekik dokumaksa amaç, ki başka yapabileceğimiz bir şey yok; üzerine kondurulacak uçaklar kalkmadan, zaten balıkesir'den, ankara'dan kalkmış olur jetler. amaç ''al sana bir füze, hain yunan!'' ise, o işi zaten yapabiliyor fırkateynler. uzak mesafeye de tanker uçak yardımıyla gidilebilir.
önce strateji belirlenir, sonra ona göre savunma ve saldırı gücü yapılandırılır. bizim stratejimiz, ''yurtta barış, dünyada barış''tı bugüne kadar. yani bana dokunmayan yılan bin yaşasın, ama gelir dokunursa kafasını ezerim mantığıyla kara ordusu ağırlıklıdır; yunanistan'da da yüzlerce adadan dolayı, mecburen deniz ordusu. bu sebeple, bizde genelkurmay başkanı karacıdan, onlarda denizciden seçilir.
israil de aynı mantıkla kara ve hava gücüne yatırım yaptı. yüzlerce nükleer bomba, uçak ve füze silolarında uyur, binlerce tankla beraber ama deniz gücü sadece kıylarını koruma amaçlıdır. libya'yı işgal edeyim diye bir derdi yoktur. kaddafi'yi veya iran'ı vuracaksa havada yakıt ikmalini kullanıp jetleriyle yapar.
rusya gibi savaş doktrini uzun menzilli füzeler üzerine kuruluysa; karadan seyyar ve sabit füze rampalarıyla, veya denizaltılardan, bulunduğu noktadan dünyanın diğer tarafına 5-10 metre hatayla, gücüne göre 5-10 kilometre veya 50-100 kilometre çapında! etkili füze yollayabilir. bu kabiliyetini bilen de ona göre davranır. si vis pacem, para bellum! *
bizim içinse uçak gemisi; elde file, komşular* pazarda görsün alışverişidir. s.kilecek son kuştur, leylektir. harrier tipi kısa pistten kalkabilen uçakları için yapılan küçük uçak gemileri hariç, abd uçak gemilerinin kendilerine! maliyeti 5 milyar dolar civarında. üzerindeki uçaklar ve işletme maliyetiyle 20-30 milyar doları bulur ki, bu durumda hikayenin başındaki isviçre'nin bir kaç bankasını bizim uzman hortumculara hacılatmamız gerekir. itici gücü olan buhar türbinlerini çeviren suyu ısıtan nükleer reaktör konusuna girmiyorum. yok ben mazotla yürütürüm bu gemiyi diyorsanız da benzinli olsun tüp taktırın derim.
şu an ordumuzda yaklaşık 200 adet f 16 bulunduğu, bunların da uçak gemisinden kalkacak türde bir uçak olmaması sebebiyle sadece uçak gemisi değil, uçak gemisini dolduracak uçakların da hesaba katılması gereken saçma kampanya.
başkaları tarafından üretilen bir uçak gemisi almamız bize hiç bir fayda getirmez.bırak uçak gemisini uzay yolundaki atılgan ı alsak yine yararımıza olmaz.abd'den aldığımız f16 ları nato ülkelerine karşı kullanamıyoruz.israil'den kiraladığımız insansız hava uçakları aynı anda israil'ede bilgi gönderiyor.almanya'dan aldığımız tankları güneydoğuda kullanmamız yasaklanıyor.abd'den aldığımız uçak gemisini sizce abd ye karşı kullanabilir miyiz.eğer kendi teknolojimizi üretemezsek hep ortada kalırız.