yasalarıyla, polisiyle, askeriyle güçlü olan bir ülke düşünün. bu ülke sizi yasalarıyla belli kalıplar içine sizi koruduğunu savunarak sokuyor. siz bu ülkeden bir yere kaçamazsınız. zira kaçsanız da yine belli bir yasası olan silahlı güçleri olan ülkeye sığınacaksınız. peki yasası ile sizi koruduğunu savunan bu ülkelerden herhangi birinde, sizi bu kadar güçlü bir güçten kim koruyor? size verdikleri hakları düşünün. atatürk bu ülkeye seçme ve seçilme hakkını vermiştir. herkesin beklentisi yeni padişahın kendisi olacağıydı. o halkına "sizin böyle böyle haklarınız var" diyene kadar böyle bir hakkı olacağını kim biliyordu ki? aynı şekilde hiçbirimizin farkında olmadığı ama verilebilecek olan hakları düşünme zamanı. bazı haklarımız hükümetlerin nasıl da elinde olduğunu görüyorsunuz. hadi diyelim ki görmediniz. atatürk'ü anlamayan sevmeyen bir insansınız ne dese, ne yapsa alkol alıyordu diye sevmiyor olun. sizin için de daha yakından bir örnek verelim. tayyip erdoğan sigara yasağını başlattı. sigara içen biri olarak ben bundan memnunum. ben sigara içeceğim diye başkalarının temiz havasını mahvedemem. bu adam özgürlük adına bunu yapmasaydı siz böyle bir hakkınız olduğunu nereden bilecektiniz? hal böyleyken belki de hakkımız olabilecek fakat farkında olmadığımız, sömürüldüğümüz bir çok hakkımız olabilir. bunlar devletin elindeyken, bu kadar büyük bir gücün elindeyken bizi kim koruyor?
bizi bu büyük güçten koruyan daha büyük bir güç var mı?
tanım: devletten daha büyük bir gücün olup olmamasını sorgulayan cümle.
