yorgunsun biliyorum.
oysa, bir tek sözcük yeterdi anlatmaya.
saçların ellerimi özlüyor,
çığlar yuvarlanıyor, ömrünün uçurumlarından.
seni anlıyorum.
o' en saklı yerinde ağlayan kahkalar,
hangi yasak umudun ihanetidir?.
birer birer kopartmışlar bütün çicçeklerini,
ağlıyormusun?.
ağlıyor ağlıyorsun,
artık gülüp geçiyorsun aşklara,
inanmıyorsun.
şu yoksul duvarların dili olsa anlatsa neler çektiğimi,
buz gibi yastıklara sarılıpta, sabahı zor ettiğini.
hep yanlış sevdalara çiçeklenmiş, kuruyup savrulmuşsun.
özlemin çıldırıyor anılara, gecelere sığmıyorsun.
yaprak döken gençliğinin, satır aralarında,
altı kırmızı ile çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun baş harflerisin.
şehirler uyurken, boğazına sarılırken öfkeler,
bu gizli gülmeler, bu sessiz ağlamaların nedir anlamı?
sen hangi mevsimin yağmurusun?,
ağlıyormusun?.
artık gülüp geçiyorsun aşklara,