aydın geçinen karanlık zihniyetin içinde besleyip de, dışa vuramadığı dusuncedir. bu düşüncenin adamları her daim özgürlüklerden, kişisel haklardan bahsederler. Ancak diğerleri söz konusu olduğunda öyle bir kılıfın içerisine girerler ki, bir anda memleket, cumhuriyet savunucusu olurlar.
biz kimiz? neyimiz var sahip olduğumuz? sahip olduğumuzun ölçüsünün ölçütü nedir? kıstası nedir? Aitliğin iyelik ekleri hangi hallerce zuhur eder? Dil kullanma kılavuzunca mı? Devlet yasalarınca? Dinsel yaptırımlarınca mı?
Çok severiz 'ötekileştirmeyi', çok severiz içimizde olanı 'dışlamayı'. Zira en kolayıdır. Çünkü tahammül etmek, kardeşlik kurmak, bölüşmek en zorudur karalamak varken alternatifte. Hiç çaktırmayın, sakın rengini belli etmeyin ama, biz içimizde de bizlerden olmayana bölünürüz, 'ötekileşiriz'. Etnik köken, o olmadı dil ayrımcılığı, o da olmadı ulusal boyut, haa olmadı mı o zaman köylü - şehirli; yok o da mı olmadı, kadın - erkek, o da mı olmadı dersin, al sana başı açık ve başı kapalı kadın modellemesi. Sen yeter ki bize bizden olmayanı göster de, işaret et de; biz bir kalemde sana şiar eyleriz kim nedir, ne değildir diye.
Yaşam hakkı bizden olanların elindedir. Bizden olmayan yok edilmeli ya da sindirilmelidir; tahakküm altına alınmalıdır. Onlar 'ayrıştırılmış' , 'ayraçlanmış' ötekilerdir. Dolayısı ile cümle anlamını bozan kelimeler ve imla hataları ayıklanmalıdır. Hatayı yapan ya da yanlışı yapan sanki yazıyı yazan, eseri oluşturan değildir, hep dış mihraklardır, hep odur, budur, şudur ama illa ki 'öteki' olandır, bizden olmayandır. Dolayısı ile bizden olmadıkları için yaşama hakkı yoktur. Nedeni sorgulanmamalı, bu kalıplar ezberlenmeli ve o şekilde yaşanmalıdır. Ve düşünülmemelidir, bir gün biz de bizden olmayan olunabilir denklemini. Rahatı yaşarken bu düşüncelerle huzuru kaçırmanın anlamı yoktur.
Empati nedir bilmenin de manası yoktur. Bu ayrımcılığın fitillenmesinin ve ateşlenmesinin alt nedenleri araştırılmamalıdır; zira altından çıkanlar ne bunu doğuranları memnun edecektir ne de buna alet olanların karnını doyuracaktır. Akl-ı selim (!) kişi tabuları ve kalıpları ile yaşar, kimin ne şekilde canı yanmış ya da canını yakmış düşünmemelidir. Bizden olmayanın hakkına usulünce, bazen ona da gerek görmeksizin apansızca tecavüzünü etmelidir.
Batı ve doğu ayrıştırmasının doruk arifesinde ve yaşanan arafında kaynaşmak ve ortak dilleri keşfetmek yerine, bu kavram da dahil tüm alt ve üst kimlikleri ayraç ile ayırmalı ve inatla ötekileştirmeli, bizden görmemeli, iteklemeli, ötelemeliyiz. Hülasa günlerin realitesi ve modası bu.
kendilerine dahil olmayanlara dünyayı zindan edecek kadar dar görüşlü kişilerin söyleyeceği söz. bir dönem erbakan bize oy atmayan patetes dinindendir demişti. gelecekte ülkemiz bazı örümcek kafaların istediği gibi şeriatla yönetilme durumuna kadar düşerse başımıza gelecekleri kısaca anlatabilecek cümle onlara dahil olmazsak yaşama imkanımız kalmayacak.
