roma imparatorluğunun resmi yıkılışı çoğu kaynakta 1453 yılı olarak geçer. çünkü bizim bizans imparatorluğu olarak bildiğimiz devlete bizans ismini tarihçiler 19.yyda vermişlerdir. (şehrin mitolojik kurucusu byzastan türeterek) osmanlının son verdiği bizansın tarih sahnesindeki gerçek ismi ise doğu roma imparatorluğu'dur.
kısaca baştan alalım: bir kent devleti olarak italyanın merkezinde kurulan ve etrafındaki diğer kentleri ardı ardına ele geçiren roma, zamanla cumhuriyetle yönetilen bir devlet ve m.ö. 27 yılında ise bir imparatorluk haline gelmiştir. bu dönemden sonra meşhur julius caesarın manevi oğlu augustus (octavianus) ve ardılları dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklarından birine hükümdarlık etmişler.
romanın 4 yyın başlarındaki imparatoru bizim için çok tanıdık bir isim. çünkü constantine ismindeki bu imparator; roma imparatorluğunun inanılmaz boyutlarına bakarak, artık romanın tek başına bir başkent olarak yeterli olmadığına kanaat getirmiş ve doğuda byzantion'u (istanbul) ikinci başkent olarak imar etmeye karar vermiş. böylece ticari açıdan gittikçe zenginleşen doğuyu kontrol edecek bir başkent ve aynı zamanda bir merkez liman kurmuş olacaktı. bu niyetle istanbulu romayı örnek alarak yeniden inşa ettirmiş, o dönemki boyutlarının 4 katına çıkarmış, surlarını genişletmiş ve 330 yılında ise ikinci başkent olarak açmıştır. hükümdar, istanbul'a neu rome yani "yeni roma" adını vermiş. kendinden sonrakiler ise onu constantinopolis yani konstantinin şehri olarak anacaklardır. şehrin ismi, osmanlı döneminde ise çok uzun yıllar konstantiniye olarak geçmiştir.
constantinden kısa bir süre sonra heybetli roma imparatorluğu ikiye bölünmüş. batı roma imparatorluğunun başkenti roma, doğu romanın ise constantinopolis(istanbul) olmuş. barbar kavimlerin baskısı ile 476da batı roma imparatorluğu çökerken, doğu roma yani bizansın, fatih sultan mehmete kadar 1000 sene sürecek olan maratonu daha yeni başlamaktadır.
kancık yunanların,topların,rumların,cermenlerin oluşturduğu bugünün ahlaksız sanatını oluşturan imparatorluktur,hani özenti bakire fakat ruhları orospu olan türk kızlarının facebooklarında paylaştığı çıplak heykel resimli saçma sapan figürleri olan temaların hepsi bizanstan doğmadır...
bir zamanlar batılı oryantalistlerin türkler için ortaya attıkları bir tez "sizin tüm devlet kurumlarınız ve sosyal uygulamalarınız bizans'tan alınmıştır. osmanlı'nın tüm kurumları bizans kopyasıdır." şeklindedir. atatürk'ün türk tarih tezinde buna cevap aranır. fuat köprülü'nün bizans müesseselerinin osmanlı müesseselerine tesiri isimli kitabında batılı tarihçilerin bu iddialarının asılsız olduğu belirtilir. bu iddia artık günümüzde yapılan araştırmalarda geçerliliğini yitirmiştir.
konstantinin kurucusu olduğu çok derin bilgilere sahip imparatorluktur. kuruluş amacının Roma'daki yükselen Vatikan'a karşı bir devlet oluşturmak ve merkezi bu yeni devlete kaydırmak olması onu çok daha ilginç yapar..
(395-1453)
Roma imparatorluğu'nun ikiye ayrılmasıyla kurulan Doğu Roma imparatorluğudur. Bizans olarak bilinir. Kurulduğu ilk dönemlerde Avrupa'nın süper gücüydü ancak Türklerin Anadoluya gelmeleriyle süper güç konumunu kaptırmışlardır. Malazgirt Savaşı (1071) ile süper güç olmayı kaybetmiştir.395-1071 yılları arasında süper güç olmuştur.
namı diyar doğu roma imparatorluğu. roma 2'ye ayrılınca latinler sıklıkla küçümsemek için bizansa, doğu roma yakıştırmasında bulunmuşlarsa da roma imparatorluğunun devam ettiği ana kol bizans olmuştur. hem hunlar hemde emeviler döneminde ciddi prestij ve toprak kayıpları yaşasa da imparatorluk esas darbeyi 1071 ve sonrasındaki süreçte türklerden yemiş. son yüzyılındaysa adeta istanbula ve doğu trakyaya hapsedilip türklerce kuşatılmış bir halde kalmıştı. 1453te istanbulun fethiyle yıkılan imparatorluk türk ve dünya tarihi açısından önemli olaylara tanık olmuştur.
Sözüm ona imparatorluktur, yedibinbeşyüz askerle baskentini koruyan, osmanlı sayesinde en sonunda imparatorlugu aynı zamanda baskenti olan istanbuldan ibaret kalan, malazgirt savaşında da ülkesini koruyan askerlerinin çoğunu parayla tutarak ayakta kalmaya çalışan bir imaparatorlukcuk.
Sadece adı imparatorluk olan memlekettir, zira küçüldükçe küçülüp en sonunda sadece istanbul dan ibaret tek şehirli bir imaparatorlukçuk olarak kalmıştır.
erken bizans dönemi, ikonoklazma, orta bizans dönemi, latin istilası, paleologos dönemi diye ayrılır.
ilk dönem zaten bir geçiş dönemi olduğundan pek bir özgünlük yoktur. sonra ise iknoklazma gelir( ki resim sanatı çalışanlara kolay gelsin) bu ikon kırıcılık anlamına geliyor, yani şimdi bu ortodokslarda ikonlar vardır bildiğin taşımalı tablo gibi bir şey ve bunlar alıp okşarlar koklarlar işte acaba bu millet bu resimlere mi tapıyor diye resimler yasaklanmıştır. ( aslında islamın etkisinde kaldıkları söylenir ancak daha çok resmin gücüyle alakalı bir durumdur resme darbe vurmak demek kiliseye darbe vurmak demekle eşdeğerdir çünkü resim hristiyanların yayılmak için kullandığı bir silahtır)
bide batı ve doğu kiliselerinde çok ayrılan bir yan olarak resim sanatının özelliklerine değinmek lazım.
batı bildiğin resimleri sahne sahne bir şeyleri anlatmak için kullanmış doğu ise( ortodokslar yani) bir şeyleri anlatmaktan çok belli bir sıraya koymak ve resim üzerinden bir tapınma gibi kullanmıştır. doğu kiliselerinde her resminde ayrı bir yeri vardır ve kurallara bağlanmıştır öyle kafanıza göre boyuyamazsınız yani her yanı.
orta bizans döneminde ise özgünlük vardır. kapalı yunanhaçı denilen ti (+) kilise mimarisinin tacı oluyor. bide sekiz destekli tip var bu dönemde ama gerek yoktur. özgünlüğün neden kaynaklandığını anlamak önemlidir, ortodoks haçı bildiğin her kenarı eşittir. o yüzden bunu onunla ilişkilendiriyorlar. ( katoloiklerde bir tarafı daha yüksektir ve onların palan şekillerine bakarsanız bunu görürsünüz)
latin istilası dönemi var bide ki, bu dönemde haçlıların doğunun kültürünü aldığını söylerler, o meşhur ayasofya diye bildiğiniz( ilk dönem kubbeli bazilika tipine giriyor) yağmalanmıştır içinde değerli bulunanlar alınmıştır.( artık ne almışlar orasını bilemeyeceğim). ayrıca latinler yağmalayıp gitmemiş bide yönetim kurmuştur burada.
son olarak paleologos dönemi var ki, bu da geliyor bir süre kalıyor sonra fatih geliyor ve alıyor.( tabi resmi tarih böyle anlatıyor ancak fatihten önce şehirde camilerin olduğu ve türklerin orada yaşadığı da söylenen bir şeydir)
öyle bir devlet hakkında, çok iyidir felaket güzeldir o kadar güzeldir ki öyle böyle anlatılamaz demekle olmuyor.
bizans ve osmanlı kıyaslanabilecek tarafları olmakla birlikte kendi gerçekliği içinde değerlendirmek de lazımdır.
selimiye ile gidip ayasofya' yı karşılaştırmak hem mimarisi hem kendi gelişim çizgisi olarak saçmadır. klasik osmanlı dönemi yapısının zirvesi ve özgün tipi olarak kabul edilebilir. ( yani osmanlı içinde bundan daha iyisi olmaz diyorlar) ancak gidip dünyanın en iyisidir dersen işte işi çığrından çıkarırsın.
abartmamak lazımdır diyebiliriz.
bizans hakkında görüşüm ise bizans diye bir şey olmadığındır. ( doğu roma)