sonradan kıvırmak isteyenlerin bir resmi birde resmi olmayan tarihle konuşması sonucunda akıllar karışabilir. siz güzide gençler ilk paragraf doğrudur ikincisi palavradır.
tabiki de battal gazi'dir bu. askerler selamsız sabahsız kapıyı vurmadan bir anda ellerindeki soğuk metalden çifte su verilmiş çelikten kılıçlarıyla doluşurlar içeri. battal gazi namazdadır. bizanslı bu durur mu, bağırır çağırır battal'a bir takım sert komutlar verir keskin üslubuyla. battal oralı bile olmaz. zira namazdadır. namazı bozmaya hiç niyetli değildir. salli barik ve rabbenaları(tabi buraları içinden okuyor. ben dudak hareketlerinden çıkardım) okuduktan sonra yüksek sesle "essala mü aleyküm ve rahmetullah" diye selamını verir. bizans askerlerine telim olur.
battal'ın esir düşmesi dahil buraya kadar her şey normal görüküyor. fakat düşmanı namahremine paldır kültür dalınca bile namazdan taviz vermeyen battal gazimiz benzer bir pervasızlıkla zindandan kurtuluş sürecinde sarayda ne kadar kraliçe ve prenses varsa sevişip kendine hayran bırakırken de hiç istifini bozmaz. gerçek bir laiktir. "iş başka, namaz başka, cuma namazı bambaşka" düsturunun hakkını verir. ilginç!