Ah be! Bir zamanlar hayallerini kendine dahi itiraf edemeyen, sevinçten içi içine sığmayan birisiydim. Babam ve Oğlum filminde çocuk "insanlar büyüdükçe hayalleri küçülür mü" diye soruyor ya, asıl "biz" olduktan sonra hayaller küçülüp dertler çoğalıyor.
--spoiler--
zamyatinin mühendisliği kitaba da yansımış. matematiğin her şeyi açıklayabildiği, insanların isimlerinin rakamlardan oluştuğu bir zaman. en çok aklımda kalan ise şuydu. 'insanı suçtan kurtarmak için özgürlükten kurtarmak gerekir, insan özgürlüğünü sıfırlarsak suçu da sıfırlarız.'
--spoiler--
Bu gezegende var oluşun evriminin daha önce 5 kısmı oldu. Bunların hepsi üzerine kitaplar yazılcak/yazılan gelişim aşamalarıydı ama bu seferki üstünde durucam ben.
Günümüzde varlık bu gezegende tekamül ede ede insana, bu gezegendeki en muazzam canlıya ulaştı. insan aklının önünde eğilmemek, insan enerjisinin önünde eğilmemek elde. :D Sakın eğilmeyin, kimsenin önünde eğilmeyin. insan aklını asıl insan aklı yapan unsur da bu. Dışardan kendisine gelen bilgileri yeniden matrixleyebiliyor. bilginin formunu değiştirip yeniden tasarlayabiliyor.
Şimdi evrimin 6. kısmındayız. Bütün pisliklerden sıyrılıp zihinsel bütünleşmenin sağlanacağı biz bilincinin oluşacağı yeni bir çağ, yeni bir dünya. Yeni bir var oluş, bizi ve bizden önceki bütün var oluş şekillerinin ötesine geçecek olan kutlu bir var oluş.
Kendi tekamülünüz için üstünüze düşen görev ben ben demeyi bırakıp biz bilincini geliştirmenizdir. Bu aslında kendi menfaatinize olan şey. Biliyorum zor olacak, çünkü bu gezegendeki evrimin tarihi boyunca hep kişisel bencilliğiniz üstünden çıkar sağladınız. Fakat o dönem bitti, 6. kısımdan itibaren artık kişisel bencillikler çağı kapanıyor. Bir mütüalist var oluştan da bahsetmiyorum. Zihinsel bütünleşmeden bahsediyorum.
Bencilliğinizin içine gömülüp esir düşmeyin artık, kendinizi özgürleştirin.
biz ki uyumayan insan. yorulan, yoruldukça dayanan, dayandıkça yorulan. Allah'a, insana, duvara yaslanan. biz ki yaşayan, nefes alan, çırpınan. bir hayali büyütüp, yeniden kuran. gün gelip de tanınmayacak halde bulan. biz bulunan, biz soran, biz kaybolan.
son zamanlarda keşfettiğim özellikle "dünya büküldü" şarkılarıyla beni fetheden müzik grubudur. fakat o şarkının nil ipek ile olan düet versiyonu daha hoş geldi kulağıma. pürtelaş ve sofar istanbul bünyesinde yaptıkları müzikle kendilerinden söz ettirmişlerdir.
Düşünün ki yıllarca şehirde bunalmış, sıcakta sıra beklemiş, sağlıksız beslenmiş birisiniz.
Her gün tıraş olmaktan nefret etmiş ve bir kaçış aramışsınız.
Ve bu kaçışın sonunda bir köye gelmişsinizdir.
Bu flört şarkısı böyle bir intiba uyandırır insanda , her ne kadar sözleri pek bu yönde olmasa da.
Sonlara doğru çıkan horoz sesi sanki müziğin en güzel yeri gibi durmaktadır ayrıca.