Ölen biri vardı. Onu hatırladım. Fakat nickini hatırlayamadım. Kötürümdü. Bir kaç sohbet etmiştik. Ömrümde onun gibi sağlığı kötü olup da şikayet etmeyeni görmemiştim. Güler yüzlü, pozitif bir çocuktu. Ruhu şad olsun. Eskilerden biri bunu okursa hatırlar belki. Bana yazabilir. Yüzü gözümün önünde ama neydi hhaaaaahh evet evet damdaki deli. Ağustos gelince sekiz sene olacak gideli. Ben de şehir değiştirmiştim o zaman. Oyy işte nolcak ölünce, birkaç kişi hatırlar zamanın tozlu rafları kimseyi ıskalamaz. Meraklanma seni de unutturur. O yüzden sadece ruhuna iyi bak. Senden gayrisi masal bu dünyada. Seni anmak da varmış bir entryde damdaki deli. Umarım şimdi sağlıklı ve mutlusundur güzel çocuk. Gençlere ölüm yakışmıyor be. :(( Ölmeyin sıpalar.
Yüzlerce vardır, emin olun. Az sonra ölsem kim nerden bilebilecek?
Ekşi de ise merhum sıfatıyla yazarliklari duruyor.
En ilginci de dead girl nickli olanıydı. 1 hafta once rüyasında öldüğünü görüp, sözlüğe yazıyor. Nicki dead girl, ölüm diye haykırıyor her yer. Sonra ölüyor 18 yaşında..
Edit:
Aklima geldi baktim da şuan 32 yaşında olacakmış.
--spoiler--
ruyada büyülü bir lavobanın oldugu söylenir, farkında olmadan onun karsısında elimi yıkamaya calisirken, yalnızca kötü seyleri söyleyen lavobadan sesler gelir. 'sen cok kötü bir hastalıga tutuldun, çaresi yok, 'tursu kanseri' oldun (?) ölüme mahkumsun, yavas yavas öleceksin' der ve sular kesilir. muslukları tekrar cevirmeye calıssam da nafile hic bir seye yaramaz. derken ağzımdan burnumdan kanlar boşanır ve garip şekiller çıkar ortaya. garip odalarda bu sekillerle karşılasıp kurtulma umidiyle ugrassam da sonunda anlarımki nafiledir cırpınmam. kollarımı acıp goge dogru ceviririm tum vucudumu. vucudumdaki tum kan bosanır o an. sıcaklıgı hissederim yalnızca derken uyanırım..
(not: uyumadan önce tursuyla hic bir iliskim olmamıstır)
--spoiler--
