Bizde doğa üstü olaylar dini referanslar ile açıklanırken ejnebiler hayali de olsa fringe division kurup başına walter bishop gibi bir insanı getiriyorlar.
Başımıza gelenler tanrının bizi cezalandırması diye bakanlar da var ejnebilerde ama bilimsellik orada çok çok daha ileride. Eğitim sistemi bu tipte bireyler üretiyor olduğu için elektrik akımını kontrol eden bir karakter onlar için öncelikle merak konusu oluyor. Biz de ise default bir bilgi olarak insanların standart donanımı verilmiş.
Ülkede film yapımcıları aşk temalı filmlerden başını kaldıramamakta da ondan. Ayrıca Türk sinemasının en efsane isimleri izlenememe korkusundan dolayı da bilim kurgu sektörüne el atamamakta.
Ülkede bilim yok ki, kurgusu olsun. Harbiden valla, bilim kurgu kitapları olan yazarlarımız var mı ki acaba? Cahilliğimden utandım. Kesinlikle araştıracağım.. Gerçi olsa bile bizim film yönetmenlerinin ilgisini çekeceğini sanmıyorum.
ne yalan söyleyim, türk işi bilim kurgu izlerken bana gerçekçi gelmez, gülerim amk, diye düşünebilirdim, biraz evvel yazdığım entry'deki gibi.
bu dizideki "beyin tortuları" lafına dahi gülmüyor, frankenstein yarattınız, diye tek başına pankartla dolaşan genç ile taşak geçemiyorsam, istediğimizde yapabiliyoruz demektir.
isimlerden kaybediyoruz da ondan.
bak izle şu an uyduruyorum senaryoyu.....
hasan ejderhayla karşı karşıyadır çaresiz kalmıştır mahmutun elindeki ışın kılıcı ile ejderhaların hakkından gelmeye çalışacaktır.
h: mahmut kardeşim ışın kılıcını kullanmalıyız yoksa dünyanın sonu gelecek
m:evet ama üsküdar araştırma merkezi deneyleri sonucu firuze projesi gerçekleşirse bi çözüm yolu bulunabilir.
h:firuze projesi de makbule projesi gibi başarısız olursa ne olacak.
m: başka şansımız yok başarılı olmalı.
h:hayır ışın kılıcını kullanmalıyız başka şansımız yok dünyanın kaderi buna bağlı.
şu senaryo tutarmı yazarken bile bana çok acayip geldi bence asıl sorun bu. *
Çünkü biz türkler sanatın değil total izleyicinin peşindeyiz. Türkiyede en çok drama izlenir örnek vermek gerekirse en basiti Aşkı Memnu dizisinin finalini ülkenin üçte biri izlemiştir. Bir başka sebep türk insanının genel huyudur küçük hataları kimsenin fark etmeyeceğini zannederiz mantık hataları önemsizdir bundan sebeptirki uzay gemisine dikiz aynası koyarız.
Türkler bir romanı 90 dakıkalık dizi yapar,bir adamın 2 kız kardeşi de aynı anda dürttüğünü, birisiyle de evlenip
boşandığını anlatır. ertesi gün hep bu konuşulur ve 4 yılda bitirir.
oysa kitabı okusak 2 gun surer ve ertesi gün hiç muhabbeti yapılmaz.