biz o kadar fakirdik ki
fakirlerin gururlu insanlar olduklarını bilirdik.
karınları aç ta olsa toktan daha toktur gözleri.
el açmamanın, puştluk yapmamanın gururunu yaşardık.
hiç bir fakir, bu eğlenceye malzeme olamaz. kendi yalakalık kokan, gurursuz nefesinizle alay edin.
ne çileler çektik anlayın tarzı bir yaklaşımdır. bir de bunun "biz öyle zengindik ki" tarzı vardır ki o daha güzeldir.
"biz öyle zengindik ki, babam eve çanta dolusu parayla gelirdi."
sebep? hayır ben hiç sanmıyorum aydın doğanın akşam eve giderken bir bavul para götürdüğünü.
-"alın yine kazandım."
biz o kadar fakirdik ki arabamız eskidikten sonra yeni araba alacak paramız olmadığı için yeni şanzıman, aks, disk, triger kayışı ve kapak contası almak zorunda kaldık.
biz o kadar fakirdik ki, giyecek pantolonumuz yoktu. annem bize şeker cuvallarından pantolon diker onları giyerdik,
arkasındaki "konya şeker fabrikası net 50 kg" yazısı ile.
biz o kadar fakirdik ki annem konfeksiyon atölyseinde çalışıyor o aralar dudulluda. istanbula yeni gelmişiz, evde aç onu bekliyoruz durumumuz o kadar kötü ki bir somun ekmek içine california roll koymuş, yanına da ebu tempura onu yerdik. onu pay ederdi bize.
biz o kadar fakirdik ki kral tv müzik ödülleri gecesi'nde bir yanımda atilla taş diğer yanımda ismail yk ve sülalesi oturuyordu. hayır birde en iyi çıkış yapan şarkı atilla taş olmaz mı? sarıldı boynuma nasıl öpüyor, nasıl öpüyor beni.