biz o kadar fakirdik ki bi tek don atletim vardı. annem çamaşır yıkadığı gün okula gidemezdim.
şimdi onlarca iç çamaşırı takımım var. buna rağmen çocukluktan kalma bir alışkanlıkla zaman zaman donsuz da gezebiliyorum
lise de fizik hocam tarafından sık sık söylenen bir sözü aklıma getirdi : biz o kadar fakirdik ki annem kahvaltı yaparken kim zeytini tek hamle de yerse onu döverdi. birkaç ısırıkta yiyerek bir taneden fazla yemememizi sağlardı.
i.u. hukuk fakultesi anayasa hukuku profesorlerinden biri de derslerde ornek olarak kendini gosterirdi hep.(ismi lazim degil) kayseri'deki donsuz gunlerden bugunlere... vay be arkadas! o fakir ama gurulu gencten eser kalmamis artik.
nereden geldiğinin, ne yollardan geçtiğinin bilincinde olan geçmişini unutmayan kişi söylemidir.
her fırsatta dile getiriyorsa da işin içinde bir b.kluk aranmalıdır derim ben.
hafta sonları yapılan ve haftada bir kez yapılan patates kızartmasını zenginlik belirtisi zannederdik. şimdi her gün kızartsak da aynı tadı vermiyor. bir de annem domateslerle sos yapardı üstüne, tat ketçap vermiyor o tadı şimdi. pehey.