inansaydım eğer..
allah'a şunu sorardım: babacım beni niye diğer yarattıklarının zeka seviyesinden geri bıraktın.
insan yakanların mahkeme süreci zaman aşımından düşmüşken, vatanımıza hayırlı olsun diyen başbakanı şakşaklayan tosunların hem bu süreci eleştirmesini hem de başbaganı desteklemesini sağlayacak zeka vermedin.
ben de isterdim senle dertleşmeyi, karşılıklı rakı içmeyi. bana da diğerleri gibi akıl verseydin, ben de yakardım canlı bedenleri elbet. allahım bana kudret ver, ver ki sana ateşler içinde kafirler gönderiyim. ama sevgilinin dudağından öpmem çok şükür. amin
hep yüzünü batıya kıçını doğuya dönenlerin asla keşfedemeyeceği islam ve kirlenen dünyanın farkındalığı ama bunu islama bağlama.
laf sokma falan değil, aynen budur. o zaman ne olur doğuda olanları hep kıçınla görür ve öyle yorumlarsın. biz müslümandık bir zamanlar adam gibi ve dünya temizdi. göte (goethe) okumak lazım, tolstoy falan da iyi gider arada. batı'da bile daha insaflı insanlar var. vay be... eleştiri değil bir dramadır bu mantık.
yazacak binlerce kelimeye, kurulacak cümlelere bile iştah bırakmayan bir sistem geri al mekanizmasıymış bu islam. hep kin, hep nefret, hep korku, hep faşizm.. evrimin aksayan ideolojik noktasıdır islam.
insan yakarak tatmin olan bir güruhun, içinden başbakan çıkaracak bir halk'a ters evrimleşmesidir. insanı sevmeyen bir inanışa insanların inanmasıdır. böylede bir sanat, bir paradoks barındırır. Ressamı lanetleyen bir geleneğin çocuklarıyız çok şükür. tapılmasın diye resim yaptırmayız ama güzel bir manzara olsun diye kabe yaptırıp etrafında yata kalka, döne möne turlarız. 6 milyar insan fiziksel olarak bu dünyaya sıçıyoruz ama bu ruhsal sapıtma kadar kirletemiyoruz dünyayı.
gözlerinizden öperim.