doğayı değişmezlik içinde ele alan ve ilk günki gibi yaratıldığına inanan (isterse milyonlarca sene olsun değişen bir şey olmaz) kişiler için insan soyunu ademe ve karısı havvaya dayandırmak olağandır. bunun için bir şey denemez, bu ne çürütülür ne ispatlanır, inanç olarak sonsuza kadar kalacaktır. inanana saygımız var.
ama doğayı değişim ve gelişim halinde göre ateist, dolayısıyla da materyalist düşünceye sahip kişiler için insan soyunu daha alt-biçimlere dayandırmakta olağandır. hatta sadece insanı değil tüm canlı türlerini prokaryotik organizmalardan bile ilkel olan nanoblara uzatmak gayet mantıklı ve bilimseldir. bu da hiç bir zaman ispatlanmayacak ve çürütülmeyecek bir sav, teoridir.
bu nedenle kimse kimseye hakaret etmesin, bu konuda bir ateist olarak söylüyorum ki kesinlik yoktur. hangisi doğru halen bir muamma taşıyor. yalnız eklemem gerekirki, insan günümüz maymunları ile (kuyruksuz insansı maymunlar, yani şempanze, goril, orangutan bir de gibon) birbirlerinden türeyerek değil aynı atadan türeyerek meydana gelmiştir. nasıl ki, siz ve kardeşleriniz, kuzenleriniz aynı atalara, ana-baba ve dedelere sahipseniz. bunu türlerin geçmişi içinde uygulayın. bunlardan türeme değil insan, bunlarla aynı soydan türemedir. bu soy ise günümüzde yaşamamaktadır (ardipithek)
müslüman hacılar, yahudi hahamlar gibi sakal bırakan, halbuki tıraş bıçağı olmayan charles darvinin akılcı bilime dayandırarak söylediği kimileri için hipotez olan kuram. teorisi seleksiyon yoluyla kalıtımsal evrimin gerçekleştiğini söylemektedir.
cahillerin sarf etmekten usanmadığı cümle. birde "gerizekalı maymundan geldiysek şimdiki maymunlar niye var? onlarda insan olurdu yaaaa n'oldu ? " olayı vardır ki duyulduğu an serpinti diye sokağa çıkıp bağırmak gerekir.
maymundan gelinecek dediler geldik olarak söylense çok daha komik olurdu denilesi gelme eylemi. 21. yüzyılda insanla öaymunu ilişkilendiren kaç kişi kaldı allasen.
evrim teorisi hakkında duyum ya da kısa ölçekli-anında yapılan, şipşak- araştırma sonucu edinilen yanlış bilgi. öyle değil de, daha çözümlenemez bir şey olsa gerek. mesela, suyu ele alsak?(aldık buhar oldu gitti, öldük, peki bunlar kim)
bütün sınıf şaşırır. kadın, yüzünde pis bir gülümsemeyle sorar;
- aferin canım. hangi lafımdan anladın maymundan geldiğimizi?
ö: lafınızdan değil hanımefendi. deminden beri bakıyorum da ne kadar da maymuna benziyorsunuz...
(bkz: genç maymunlar rahatsız)
hadi doğru diyelim maymunlar bu durumdan rahatsız olmaz mı. hani benim akrabam çarlinin yazarlık hakkı. ona da bir pc lütfen. o da hız yapmak istiyor. bir bmw çeker altına darwin amca. kısaca biz adam olduk, akrabamız olan maymun hayvanat bahçesinde. bayram bayram hüzünlendim şimdi. gidip kedilere şeker tutayım onlar da pumaların akrabası de mi canlar.
gerçekten öyle olduğunu anlamak için
Australopithecus, Homo habilis ve Homo rudolfensis maymun mudur? sorusunu da yanıtlamak gerekir.
Yanıtın bir örneği için Bilim ve gelecek dergisinin 38. sayısında yayınlanan Bilimin safsataya yanıtı isimli dosyaya bakılabilir.
(bkz: bilimin safsataya yanıtı)
(#1102122)
maymundan geldiğine inanan hayırsız mahluk söylemidir. çünkü halası, teyzesi, amcası, dayısı, dedesi.... vs. hayvanat bahçelerinde kafes içinde sürünürken bu hayırsızlar gidip bir fıstık bile atmıyolar.
herkes kendi maneviyatına göre inanır. sen maymuna inanırsın, ben adem'e. sen ensest ilişki dersin, ben takdiri ilahi derim. herkes geldiği gibi de gider.