bir matematik hocasının kendinden övgüyle bahsetmeden önceki pofff diye hava basan girişidir. yanında bir bando takımı eksikti zaten.. neyse şimdi çıkış noktası olan eski bir anımı paylaşmak istiyorum.
-------------------------------
bundan belki 4 sene önceydi lise 3'e giden sümüklü bir öğrenciydim o sıralar, boynumda kravat üzerimde o yapışkan polar ceketlerden, önden ikinci sırada oturuyoruz arkadaşım bana yine o eşek şakalarından bir tanesini kakalamakla meşgul. "amınıskim abi ya cidden geriz.." derken hoca girdi sınıfa gayet ciddi beyaz önlüğünü de giymiş. sigara içtiği dudaklarının kül renginden belli hafif toplu matematik hocamız öğretmen masasına usulca oturuverdi. yüzünden hüzünlü olduğu anlaşılıyordu. kalktı ayağa ve bize durduk yere kocasıyla olan problemlerini anlatmaya başladı:
matematik hocası:n
ben: modern
sıra arkadaşım: e
arkadan bağıran kız: s
n:ebebebebibibeböbübübü
e:(pis pis sırıtarak) hocam biraz daha yavaş konuşurmusunuz anlayamıyoruz sizi.
n:evelfjlkslklşldkldjljfsdherwertfdgsdf
s:hocam ama yaaaaaa çok ayıp etmiş kocanız haklısınız hojaaaaaaam.
modern:(e'ye dönerek) olm bu kızlar normalde de böyle mi konuşuyorlar lan içim titredi bak.
e: olm sen onu bırak da titretiriz biz onları. (bir tutam kahkaha atar)
modern: ehehehe...he....he....heeeee... mal.
n: ebieibieibövivüef..evet neyse çocuklar artık derse geçiyoruz açın defterlerinizi.
.....(hışır hışır hışırt...cart)
modern: yiğit yavaş olum sayfa yırtarken biraz insan ol yüreğim ağzıma geldi amk.
yiğido: pardon abi.
hoca da toplu zaten masadan kalkmasıyla sınıfın titremesi bir oldu. geçti tahtanın karşısına karmakarışık denklemler yazmaya başladı. o soru yazadursun ben de pasaklı defterime denklemi sıkıştırmaya çalışıyorum.
soruyu yazmayı bitirdi "hadeeee bakalım atış serbest" dedi. bir an göbek atasım geldi, konsantrasyonum bozuldu yeminlen. zaman ilerliyordu tik.. tak.. tik.. tak.. derken soruyu çözdüm ve parmağımı kaldırdım hoca yanıma geldi. sigara kokan nefesiyle şöyle bir yüzümü yıkadı. zevk alıyo bunu yaparken biliyorum lan hakkatten öyle. çözümümü iyice bir inceledi. kafasıyla işareti çaktı ve bağırsaklarım dışarda tahtaya kalktım. biraz da heyecan var tabi. başladım soruyu çözmeye.. ilk parantezi açtım tam devam edeceğim... arkadan bir ses "cık cık cık cık hayır ama bir dakka".
n: yavrum parantez öyle mi açılır hani çarpı?
modern: hocam ben böyle açıyorum izin verirseniz...
alaycı bir gülümsemeyle süzdü beni ve sonra sınıfa dönerek:
n: biz matematikçiler parantezi çarpıyla açıp artıyla kapatırız.
modern: hönk!? (ne diyo lan bu karı abey sınıfa da rezil olduk te allam)
n: neyse yavrum sen devam et bakalım. (zevke geldi içinden ihihi diye gülüyo bak.)
modern: (ikinci parantezi açtım, devam ediyordum ki tebeşirimden gelen "iyyyyyk" sesi * sınıfta yankılandı.)
n: aaa yavrum o neydi öyle sen ver bakayım tebeşiri (tek hamlede elimden çekip alarak)
n: biz matematikçiler tahtada çiziktirirken ses çıkarmayız.
modern: hocam isterseniz.. ben soruyu çözdükten sonra matematikçileri konuşsak ha ne dersiniz hocam gözünüzü seveyim hadi..
n: tamam canım çöz artık soruyu iyice uzadı bak. (sen uzatmaları... neyse)
en nihayetinde soruyu çözdüm ve sınıfa küçük bir gülümseme hediye edip sırama oturdum. tam makara moduna geçtim anlatıyorum:
modern: abi bu kadın harbi psikopat tahtanın önünde sıçıttır... derken tiz bir ses sınıfın duvarlarında tekrar yankılandı kimden geldiği malum:
n: biz matematikçiler derste konuşanları pek sevmeyiz.
modern: (tabi utandık bu sefer baksana yanaklara kızardı) pardon hocam kusuruma bakmayın..
n: biz matematikçiler küfredenlerden hiç mi hiç hazzetmeyiz.
modern: (eyvah)
n: biz matematikçiler tahtaya çıkardığımız öğrenciye saygıda kusur etmeyiz.
biz matematikçiler soruyu tahtadaki gibi değil kestirme yoldan çözeriz.
modern: abov kayış koptu.
biz matematikçiler çarpı yerine...
biz matematikçiler..
biz matema..
biz mat..
biz..
kimsiniz lan siz adresinizi verin bana hepinizi teker teker bulucam, konuşacam hepinizle ister notla korkut, dayakla korkut istersen tank çağır okula umrumda değil. Karşıdan gören zannedecek ki bunlar opus dei gibi örgütlenmişler eşe, dosta, öğrenciye bisiklet pompasıyla hava basıyorlar. hocam bir alex değilsin bunu hepimiz biliyoruz. ee nereden geliyor bu kendini beğenmişlik? öbür tarafta hepinizi öklid'e pisagor'a thales'e şikayet edeceğim görürsünüz siz ey örtmenim.
---fıkra---
Günün birinde 3 arkadaş balonla yolculuk yapıyorlarmış . Bir yerde yollarını kaybetmişler . alçalıp birine yeri sormak istemişler . aşağıda birini gören adam " şuna soralım . " der .
balondaki adam : biz şu an nerdeyiz ?
aşağıdaki adam biraz düşündükten sonra : yerden biraz yüksekte bir balonun içindesiniz .
balondaki adam arkadaşlarına döner ve " biliyor musunuz bu adam matematikçi ." der
içerinden biri " nerden anladın ? " der
O da " Birincisi adam çok düşündü , ikincisi söyledikleri kesinlikle doğru , üçüncüsü hiç bir işe yaramıyor . " der .
---fıkra---
matematikçi arkadaşlar alınmasın .