kimseyi geçmişiyle yargılamamak gerekliliğinin göstergesidir. mesela insanlar, önce cemaati destekleyip sonra fikir ayrılığı yaşayabilirler. bir zamanlar fetonun dizinde fotoğraf çektirenler sonra ondan nefret eder hale gelebilirler. ya da bir dönem evlenip din değiştiren mankenler şimdi dinin en güçlü savunucusu olabilirler. bir dönem solcu olan insanlar şimdi reklamcı olabilirler, bir dönem türkücü olan insanlar şimdi göt yalayıcı olabilirler, bir dönem "barış için açılım" diyenler şimdi "savaş için kapanım" diyebilirler ve bir dönem terör eylemleriyle özgürlük ve hak mücadelesi verenler, şimdi demokratik yollarla hak ve özgürlük mücadelesi verebilirler. yani her şeyin değişebileceğine inanıyorsunuz, bu tür şeyler değiştiğinde "ama ne olmuş değişebilir insanlar" diyorsunuz da şimdi mi değişimi görmek işinize gelmiyor. geçmişle yargılayacağınıza bugüne bakın. bugün kim kan döküyor, kim dökülmemesi için, insandan yana, özgürlükten yana hareket ediyor ona bakın...
ben kişilere değil koskoca bir bölgeye bakarak diyorum. 4 yıl doğuda 3 yıl güneydoğuda yaşadım. Bunlardan gelecek barış yerine 1 dünya savaşında itilaf kuvvetlerinden gelecek savaşı yeğlerim. en azından delikanlı gibi saldırırlar.
noldu ortalığa ağzından salyalar akan itler gibi saldırırken savaş vardı. şimdi bi tarafınıza mermiyi bombaları yiyince mi barış ister oldunuz eşkıya artıkları !
iki tarafın da barışının şartı şartlarının koşulsuz kabul edilmesi. dolayısıyla iki taraf da birbirlerinin şartları kadar barış yanlısı iki taraf da birbirlerinin şartları kadar da savaş yanlısı. yani kürtler orasının türkiye toprağı olduğunu kabul etmeden ya da türkler orasının kürdiye toprağı olduğunu kabul etmeden barış gelmez.