yürü be yandaşım sloganı olarak görüldüğü gibi fısss çıkmıştır.
bunların yürüyüşü sessiz ve derinden.
o yüzden sokaklarda karşımıza çıkmalarını ummayalım.
sayın başbakanın insanları ayrıştıran sözü. orada mağdur olduğunu düşündüğümüz ve kendilerinin mağdur olduklarını söyleyen gençler var. biz mhp'li, chp'li, akp'li diye ayırmadık o sınava giren herkes mağdur olmuş olabilir dedik ama başbakanımız ayırmış nedense!!!
not: yorumları okudum da her zaman akp yi övücü konuşma yapan yazarlar burada bir tane bile entry girmemiş. bu konuda 41 entry ye karşılık 42 entry yazabilecek cümleler bulabilirler mi merak ediyor ve bekliyoruz.
70'li yıllara özlem duyuyorsa futbolu özlediğindendir zira kendisi 70'lerde insanlar (haklı yada haksız nedenlerde) idealleri için çarpışırken iett'de futbol oynamakla ve memleketi için kafa yormamakla meşgul idi.
sağcı-solcu dediler tam olcakken olmadı.
dinci-laik dediler olmadı.
türk-kürt dediler olmadı.
şimdi de cemaatci gençler-laik gençler diye ayırmaya çalışıyor.
10.000 genç ne istemek için yürüyecek?
Ne isteyecekler?
Bir istekleri varsa neden sesleri hiç çıkmıyor?
Kendi istedikleri için değil de bir komuta merkezinden verilen bir talimatla yönlendirilen bu gençler kimdir ve ne isterler?
ilginç...
bu ülkenin bölünmesine izin vermeyeceğiz diyen başbakan söylemidir. kendi söylemiyle çelişmiştir. toplumu siz-biz olarak kutuplaştırmış ve cepheleştirmiştir. bunun da üzerine öğrencilerin haklı taleplerini sindirmeye çalışmış ve açıktan tehdit etmiştir.
Önüne gelene posta koymayı delikanlılık sayan başbakan beyanatı. Halkını açıkça tehdit eden bu kişi gücünü kimden almaktadır? Ancak öncelikle şunu bilmeliyiz: Demokrasiye inanmayanları başa geçiren halk, diktatör gücü ele geçirdiğinde tehdit görür.
sınavdaki haksızlığı protesto eden lise öğrencileri bir tarafta,
anlamsız allahüekber?? nidalarıyla sokağa dökülen akp gençlik kolları öbür tarafta.
al sana mübarek demokrasisi.
develeri de olacak mı ?
gerginlik ve kamplaştırma politikası ürünü bilinçli söylenmiş sözlerdir. haksızlığa karşı koyanların karşına, haksızlığın bilinçsiz güçlerini koymayı düşünen bünye, en ufak eylemden korkmaktadır da.
poposu kaldırılarak bölünenler devamlı üremekte olduklarından değil on bin yirmi bin genç bile yürütürsünüz denilesi böldürgeç başbakan beyanatı.
rte, böl, övün, güven...
o '' bin '' öğrenciyi kendi genci olarak göremeyen, kopya skandalını tam anlamıyla açıklığa kavuşturmak, olayın takipçisi olmak, o gençlerin vicdanını rahatlatmak dururken, bilakis onlara düşmanlık besleyen ve karşılarına ''kendi genci''ni dikmekle tehdit eden başbakan' a yazıklar olsun.
başbakanın yarattığı kutuplaşmanın açık bir örneği daha . biz kim ? siz kim ?
şifreleme iddialarına tepki gösterenler ile tatmin olanlar mı ? başbakan unutmamalıdır ki "kontrolsüz güç , güç değildir !"