izmir'deki kupa finalinde , Maçtan saatler önce Konak'ta, Alsancak'ta cafe ve restoranlardaki taraftarların çoğunun F.Bahçe formalıydı. Her 10 kişiden ancak 3'ü Beşiktaşlıydı. iki saat önce stada gidince F.Bahçe taraftarı kendine ayrılan yeri doldurmuştu. Beşiktaş tribünlerinin ise sadece dörtte biri doluydu. Maçın başlamasına 10 dakika kala Beşiktaş tribünleri durumu eşitlemişti. Niye gecikmişlerdi? Çünkü Beşiktaşlı, ya fabrikada çalışıyordu ya da tezgahının başındaydı. işini bitirmeden maça gelemezdi... iŞTE HALKIN TAKIMIDIR BEŞiKTAŞ...
Dün tam anlamıyla rezil olmamı sağlayan marştır. evet arkadaş beşiktaşlıyım da, bunu herkesin bilmesine gerek yok değil mi?
akşam ev arkadaşımla bu marşı üst üste dinledik. bende de bir huy vardır. bir şey dilime takıldı mı saatlerce söylerim. evde herşey yolunda la lalal alalal modunda söylüyorum.
bir süre sonra otur otur sıkıldık. ev arkadaşımla kalk gidelim moduna girdik. neyse giyindik, süslendik püslendik. görsen karşıdan pek nazik, kibar hanımefendileriz.
aslında öyleydik, herkes de öyle bilirdi...
bir mekana gittik, söyledik çayları sohbet ediyoruz. müzik de yüksek seste çalıyor, doğal olarak konuşurken bağırıyoruz.
aklıma marş geldi, ev arkadaşım da gülsün diye.
başladım bilmem neyimi ye fener diye...
demez olaydım. ağzına tükürdüğümün müziği bir kesildi. kaldım ben öyle.
bağıra bağıra;
-yaraaaa....
önce tuhaf bakışmalar, ardından kahkahalar geldi. nasıl kalktığımızı bilemedik oradan. arabaya bindik tabi ev arkadaşım basıyor kahkayı. benim surat kıpkırmızı.
ulan beşiktaş mahvettin beni
takım uğruna bu kadar rezil olunur mu?
beşiktaşlıysan olunur!