bazen sevgiliyle kavga ettikten sonra uzun muddet arayip sormazsa insanin kafasinda beliren soru. genelde erkeklerin belli belirsiz tavirlarindan kaynaklanir. onlar kizlar gibi defol git, alcak adam, rezil herif cik hayatimdan falan demez. oyle usulca arayip sormazsa anlaki ayrilmis. ama arada bir kiz baskalariyla gorusmeye baslayinca, kendisinin haftalardir aramadigini unutup, psikopatca sorular soranlar da cikar.
iyi yayınlar güzin abla. biz sevgilimle iki yıldır çıkıyoruz. erkek arkadaşımla iki hafta önce tartıştık. telefonda bana benden sıkıldığını, onu çok sıktığımı, ayrılmak istediğini söyledi. ben de ona sen bilirsin ama sen pişman olursun dedim. ama o bu sırada telefonu kapatmış ben bilmiyordum tabi. bir daha da aramadı iki hatadır. güzin abla sence biz şimdi ayrıldık mı?
-hulusi biz şimdi ayrıldık mı?
+kızım otobüsün geldi ya beklerken. saatler oldu yanımdan ayrılalı.
-e ben binemedim ki kaçırdım senin arkandan bakarken arkana bak. el sallayan benim.
-biz şimdi ayrıldık mı
-.....
-ya söylesene ona göre acayip biz söz biliyiroum onu söylicem
-öff peki ayrıldık sayılır
-yaa adam gibi söyle çok karizmatik olcak bak
-tamam ayrıldık hadi
-sen şimdi gidiyorsun ya,herkes sana benzeyecek
sonuc:
(bkz: Allah bu çiftin belasını versin)
barıştığını, küstüğünü, ayrıldığını, hatta sevgili olduğunuzu bile pek sonra anladığınız bi ilişki ise olağan bi durumdur. ilişki boyunca hatta öncesinde ve sonrasında hiçbir şey hakkında açık açık konuşmadığı için herşeyi hep yanlış anlayarak buraya getirmiş olmanın durumudur. bir hafta beklersiniz bi ses versin diye siz o yine meşguldür çalışıyodur uyuyodur dersiniz meğer o sizden 1 hafta önce zaten ayrılmıştır sizin en sonunda sert bi mesaj atarak olayı açıklığa kavuştuğunu görürsünüz ve size sadece diyecek bişey kalmadı der ve herşeyi hiçe sayıp gider.
gerçekten seven, kaybetmek istemeyen sevgilinin soru cümlesidir. çünkü inanmak istemez insan bazen, sen hala yüreğimdesin nasıl olurda ayrılırız der. inanmak istemez. sonra o çekip gider, sen üsküdarda fethi paşa korusunun önünde bakakalırsın onun ardından. dönüp bakma ihtiyacı hissetmez, bir katil bile canına kıydığı kişinin ardına tekrardan düşer ama o seni bir değil defalarca öldürmüştür ve mütemadiyen her gece, her sabah kalkışında öldürmüş olacaktır. ama dönüp ardına bile bakmayacaktır.
sonra siz sabahları ağzınızda onun tadıyla uyanacaksınız, onu sayıklayacaksınız belkide. kızacaklar size hala ne tutuyorsun onu dilinde diye. umrunuzda olmayacak sizin, acınızı yaşamanıza izin vermeyenlere inat yaşayacaksınız en derininden. ya secdelere vuracaksınız başınızı ya da meyhane kapılarına. ama o sorunun cevabını bulamayacaksınız hiçbir zaman.
şimdi biz ayrıldık mı? cevabını veremeyeceksiniz, sadece keşke diyeceksiniz. aklınızda tarihler kalacak sadece, mesela 25 mayıs 2006'nın perşembe günü, 14 şubat 2008'in belirsiz ve karanlık bir günü...