boyundan biyopsi, ince iğne biyopsisi adlı bir yöntemle yapılır. Büyük bir şırınga, boyundaki kiste yaklaşık 20 kere batırılarak parça çekilir. Çok acıtmaz ama yine de insanın boynuna giren koca bir şırıngayı görmesi pek de iç acıcı değil.
kanser gibi hastalıkların teşhisinde büyük önem taşır. görüntüleme yöntemlerinde bir anormallik görüldüğü zaman yapılması gereklidir.
benim boynumdaki şişkin bezelere de yapacaklardı ancak önce incelemeyi seçtiler. çünkü lenf bezlerine zorda kalmadıkça yapmıyorlarmış. bezeleri incelediler 1 sene boyunca ve ne küçülme oldu ne büyüme. o yüzden biyopsi kararından vazgeçtiler. 2 sene oldu hala duruyor. yaşıyoruz beraberce.
hiç ameliyata girmemiş bir insan için korkutucu olsa gerek hatta alınan parçanın sonucunun çıkmasını beklemek daha da korkunçtur ve endişe verir insana.
burundan biyopsi yapmak için böyle at şeyi gibi bir çubuğu burun deliğinden sokarak sinus boşluğuna ulaşmaya çalışılması ve buradan canlı doku alma işlemi uygulanır ki adamın a.q. derecesinde bir acıya sebebiyet verir.
Hastalıkların teşhisi amacıyla, mikroskopta incelenmek için canlı dokulardan parça alınması. Önceleri urlu (kanserli) hastalıklarda, hastalığın var olup olmadığı ya da ne durumda bulunduğunu anlamak için yapılan biyopside dokuların yapısal ve kimyasal durumu incelenmekteydi. Elektronik mikroskobun tıpta uygulanmaya konulmasıyla biyopsinin değeri daha da arttı. Günümüzde kanserle ilgisi olmayan hastalıkların teşhisinde de biyopsi yapılmaktadır. Tedavi sonuçlarının öğrenilmesi için, tedavinin uygulanmasından bir süre sonra yeniden biyopsi yapılabilir. Bugün gelişmiş cerrahî tekniklerle deriden dölyoluna, lenf bezlerinden böbreklere kadar vücudun her tarafına biyopsi yapılabilmektedir.
