biyoenerji

entry6 galeri0
    1.
  1. biyolojik kaynaklardan türetilmiş materyellerden edinilen yenilebilir enerjidir. ilk kez wilhelm reich tarafından kullanılan bir terimdir.
    1 ...
  2. 2.
  3. uçan adam sabri nin yoksaydığı enerji çeşididir.
    (bkz: neşter programı)
    0 ...
  4. 3.
  5. "Yoga ilmine göre Prana maddi evrenin temelini oluşturur. Prana tüm enerjileri üretir, tüm maddeyi düzenler ve bütün nesnelere nüfuz eder. Çakra’lar Prana’yı evrensel enerji alanından emerek biyoenerjiye dönüştürür. Biyoenerji çağdaş laboratuvarlardaki tüm makineleri; voltmetre, Geiger sayacı, manyetometre vb. donatımları etkiler. Bu biyoenerjinin elektrik, manyetik ve radyoaktif özelliklere sahip olduğunun göstergesidir. Böylece eskiden bilim tarafından reddedilen Prana artık çağdaş bilim adamları tarafından biyoenerji adı ile kabul edilmiştir.

    Rus bilim adamları biyoenerjinin elektriksel işlevlerden kaynaklandığını iddia etmektedir. Bu gerçeğin sadece bir yönüdür. Aslında biyoenerji daha kapsamlı bir olgudur.

    Yoga ilmine göre insan bedeninde bulunan biyoenerji hem fiziksel hem de zihinsel fonksiyonları etkiler. Bu bulgu çağdaş bilim adamları tarafından doğrulanmıştır.

    ABD’nin Yale Üniversitesi’nde çalışan nöropsikiyatrist Dr. Leonard Ravitz bedeni kaplayan biyoenerji alanını ölçmüştür. Bu, Yoga ilmi tarafından verilen fiziksel bedeni kaplayan, nüfuz eden ve harekete geçiren ince enerjetik bedene dair bilgileri desteklemektedir.

    Paranormal olayların laboratuvar denemeleri sırasında doğaüstü yetenekler sergileyen kişilerin yaşadığı psikolojik değişimler izlenip toplanmıştır. Kayıtlara geçmiş bulgular Yoga ilminin verdiği bilgileri destekler yöndedir. Sözgelimi, A.A. Utkomskiy Fizyolojik Enstitüsü’nden (Leningrad askeri laboratuvar) Dr. Gennadiy Sergeyev psikokinezi yapan Neyla Mikhaylova’nın beyin dalgalarını, kalp atışlarını ve nabız hızını ölçmüştür. Mikhaylova dokunmadan nesneleri hareket ettirirken laboratuvar makineleri Mikhaylova’nın tüm bedeninde ve bedenini kaplayan biyoenerji alanında olağanüstü titreşimler kaydetmiştir. Bu titreşimler Mikhaylova’nın baktığı nesneye doğru yönlenmekteydi. Mikhaylova’nın kalp atışları ve beyin dalgaları bu enerji titreşimleriyle uyum içinde hareket etmekteydi. Bu Mikhaylova’nın psikokinezi sırasında kullandığı enerjinin tüm bedeniyle sıkı bir şekilde bağlantılı olduğunu göstermektedir.

    Telepati yeteneğinin araştırmaları sırasında Rus bilim adamları telepatik sinyallerin alınması esnasında beyin dalgalarının değiştiğini kaydetmişlerdir. Amerikan araştırmacıları telepatik etkileşim sırasında bedendeki kan miktarının değiştiğini göstermişlerdir.

    Bu kanıtlar biyoenerjinin bedene ait olduğunu, metabolizmayı, bezleri, kalbi ve beyni harekete geçirdiğine dair hiç bir kuşku bırakmamaktadır. Duygu ve hislerin arkasında olan güç de bu enerjiden kaynaklanır. Ayrıca biyoenerji bedene ait olmasına, fiziksel yapı ve fonksiyonları etkilemesine rağmen daha fazla özelliklere sahiptir. Duruduyu, durugörü, duruişiti ve durusezi gibi ekstraduyumsal algılama şekilleri biyoenerji ile ilişkilidir. Biyoenerji zihinsel ve duygusal bileşenlere sahiptir ve hem kalın hem de incedir.

    Biyoenerji belli bir fiziksel vasıta olmadan maddi nesneleri etkileyebilmektedir. Bu gözle görünmeyen enerji artık çağdaş bilim tarafından ortaya çıkarılmış ve ölçülmüştür. Bu enerji holistik tıpta da kullanılmaktadır. Amerikalı Dr. Justa Smith biyoenerjinin enzimleri etkilediğini kanıtlamıştır. Proteinleri parçalayan sindirim enzimi olan tripsin elle verilen biyoenerjinin etkisi ile aktifleşmektedir.

    R. Yaeger Kundalini tekniklerinin bitkileri pozitif bir şekilde etkilediğini göstermiştir. Kundalini tekniklerini uyguladıktan sonra birey elleriyle bitkiye enerji aktarmıştır. On beş dakikadan sonra bitkideki hücre bölünmesi ve metabolizma işlevi % 108 oranında artmıştır. Aynı işlemler Kundalini tekniklerini uygulamayan biri tarafından yapıldığında bitki hiç bir şekilde etkilenmemiştir.
    Yıllar boyu sürdürdüğümüz araştırmalar Kundalini tekniklerini uygulayan insanların aynı koşullarda yaşayan kişilere kıyasla biyoenerji alanlarının daha yoğun, psikolojilerinin daha sağlıklı, dış uyarılara karşı daha dengeli, strese daha dayanıklı, IQ’larının daha yüksek, hafızalarının daha güçlü, zihinlerinin daha keskin, farkındalıklarının daha açık ve beyin dalgalarının daha kuvvetli olduğu göstermiştir. Bu Kundalini tekniklerinin beynin uyuşuk bölgelerini uyandırdığını ve tam kapasitede çalışmasını sağladığını kanıtlamaktadır.

    Çağdaş bilim adamları tarafından yapılan deneyler Yoga metinlerinde anlatılan Kundalini enerjisinin var olduğunu kanıtlamaktadır. Çağdaş bilim biyoenerjinin gerçek ve fiziksel temelli bir fenomen olduğunu ispatlamıştır. Biyoenerjinin etkileri tecrübeden ve geçirilmiş ve defalarca çeşitli bilim adamları tarafından kaydedilmiştir.

    Günümüzde artık kimse biyoenerjinin varlığından şüphe etmiyor. Biyoenerji nedir, nasıl işlemektedir, beden ile zihni ne şekilde etkilemektedir ve insan tekamülü için hangi potansiyellere sahiptir gibi sorular artık çağdaş bilim adamları tarafından araştırılmaktadır. Yoga Sistemi’nin açıkladığı bilgiler bu araştırmalara kılavuzluk etmektedir.

    Kundalini enerjisine ilişkin olarak kitabımızda aktarılan bilimsel açıklamalar çağdaş bilim adamlarının beden ile zihin arasındaki bağlantıları anlamalarına yardımcı olacaktır. Bu psikosomatik tıp, psikoloji, biyoenerji vb. gibi alanlardaki araştırmalara olumlu bir şekilde yansıyacaktır. Kundalini olgusunun bilimsel şekilde anlaşılması ve Kundalini tekniklerinin doğru biçimde uygulanması biyoenerjinin artmasına, insanın neşeli ve sağlıklı olmasına, gizli potansiyellerin uyanmasına, beynin aktifleşmesine, olağanüstü yeteneklerin gelişmesine ve ruhi evrimin gerçekleşmesine neden olur."

    Yoga Kundalini
    Gizemli Evrim Enerjisi
    Prof. Dr. Akif Manaf
    "Syf. 147,148,149"
    1 ...
  6. 4.
  7. Hakkında sadece 3. entry açılan başlık oysa ki günümüzde önemi artmaktadır.

    Amerikada ve kanada da kürsülerde rusya da üniversitede ve doğuda ise eğitimi verilmektedir. Tabi doğuda biraz el verme usülü ile olmaktadır. Ülkemizde eğitimi yoktur. Fakat yasaldır.

    Bu nedenle tüm doktorların bunu öğrenmesi mutlaka gerekmektedir.

    Bazı insanların bunu yapması doğuştan gelen yetenektir. Bazı insanlar ile öğrenemezler.

    Bana kalırsa metafizikle bağdaştırmak doğru değildir. ister inançlı olun ister inançsız bence bu uygulanabilir. Hindistan adam enerjisinin ineği düşünerek enerjinin arttığını söylüyor bizde ise şifa ayetleri ile enerjimi artırıyorum diyenler var.

    insanın içinde, canlı olan her şeyin içinde bir enerji vardır. Ve önemli olan bunu kullanabilmektir.

    Geleceğin tedavisi bu olmakta ve olacaktır.

    Peki ne işe yarıyor?Öncelikle bu insanlar tüm ağrıları kesmekte. Bel fıtıklarını kesin geçirmekte. Kemoterapinin zararlarını en aza indirmektedir. Kanser hücrelerini bile yok edebilmektedir.

    Tabiki da öğreneceğimiz çok şey var. Ben yaşadıklarımı anlatmıyorum bile. Büyük ihtimalle herkes dalga geçecektir. Ama ileride herkes anlayacaktır.. Yoksa dünyanın en gelişmiş ülkelerinden kanada'nın bunla ne işe olur?
    1 ...
  8. 5.
  9. meslek erbaplarının yanı sıra bu işe gerçekten ilgili olanların da eğitim alabileceği bir alternatif tedavi biçimi. eğitim ücreti bence elde edilecek kazanımların yanında çok ucuz. paramız yok o ayrı. *
    2 ...
  10. 6.
  11. Aklıma tabii ki biyogaz, biyodizel falan geldi ama o değil sanırım. Bence yine de mantıklıca düşündüm.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük