eğer hayatınızın çok kötü, boktan, berbat olduğunu düşünüyorsanız bu filmi izleyin. filmin sonunda "hass.ktir be, benimki de dert mi" demezseniz sizinle çıkarım köprüye, böyle ele ele tutuşurum. film kemalettin tuğcu romanı gibi ama işte yavşakca bir acıtasyon yok, herşey o kadar gerçek ki, "bu kadar da olmaz" diyemiyorsunuz. çünkü o kadar hayatın içinde ki film, birilerinin gerçekten de hayatları böyle biliyorsunuz ve "bu kadar da mı olur?" diyorsunuz en fazla.
zor bir film, insana çok sağlam tokat atan bir film ama izlenmeli bence. mutlu olanlarda, benim gibi iflah olmaz pesimistlerde izlemeli. elimizdekilerin değerini anlamak için.
film hakkında yazılacak çok şey var aslında ama elim gitmiyor. son olarak: nerde woody allen'ın Vicky Cristina Barcelona'sı nerde Alejandro Gonzalez Inarritu'ın Barselona'sı!
istanbul, ankara ve izmir dışında gösterime girmemişti. vakti zamanında çok küfrettim bu duruma ama korsan dvdsini de almadım. filmin iyi olduğunu biliyordum, ki javier bardem'in oyunculuk kalitesinden ve yönetmen alejandro gonzález iñárritu başarısından şüphem yoktur.
neyse efendim bugün üds'den çıkmış izmit sokaklarında stres atariken ne göreyim? bizim kıytırık belsa sinemasında * bu film gösteriliyor. neyse saat 15'te de seansı varmış aldım hemen bileti. filmi sinemada seyredecek olmanın sevincine biletin beş lira olma sevinci de eklenince keyfim yerine geldi, sınavın etkisi bitti gitti bir anda. *
benden başka iki çocuk daha vardı koca salonda. film hakkında fikirleri yokmuş, aralarında konuşurken duydum. neyse üç kişi seyrettik filmi. tabi araya kadar.
ikici yarı başladı, bir baktım ne gelen var ne giden. tek başıma salon kapatmışçasına seyredaldım oh mis gibi. arasam bulamazdım bu şansı.
javier bardem (uxbal) harbi iyi oyuncu, bir kez daha görmüş oldum. önce ne yaptığını anlamadım cenaze odasında. milleti mi dolandırıyor acaba diye düşündüm. meğerse telepatik güçleri varmış, paraya çeviriyormuş bunu. kuralcı ama fedakar bir baba aynı zamanda.
ayrı olduğu karısı marambra manik depresif. konuşmaya başlayınca vıdı vıdı susmak bilmiyor, beyin şişiriyor.
kızları ana her şeyin farkında. mateo'nun psikolojisi bozuk. altına kaçırması neyse ama 7 yaşında sigara içmesine ne demeli!
uxbal'in kardeşi tito ise gününü gün eden bir alemci. hatta alemciden öte ergen aklına sahip bir piç. filmi yeni seyrettiğim için sinirim hâlâ sıcak. şöyle ki:
tito: - şu arkadaki kız var ya pembeli. anal yaptım onla. düzüşmeyi çok sever. ekere kikiri.
uxbal: - ama o kız çok küçük .
çinli gay üretici hai. nasıl bir zalıma dönüşmüş sonra, akıllara zarar.
ispanya pazarında çin malı istilâsı.
işportacılık yapan göçmenler.
rüşvetçi polis.
senegalli ige.
hastalık, yoksulluk, pişmanlık, ölüm... dram her yönüyle işlenmiş filmde, rahatsız edici bir soundtrackle hatta.
sevdim ben, güzel olmuş. ibretlik. *
içinde "güzel" olan hiç birşeyi barındırmayan ve javier bardem in oyunculuğunun nirvanasına ulaştığı film. bu adama hasta,sakat,özürlü, bilumum çaresiz roller fena halde yakışıyor.
amores perros, babel ve 21 grams la birlikte zaten gönülleri fetheden inarritu'nun kanımca en iyi filmi.
her şehir kadar barcelona'nın da arka sokaklarında yaşanan bir dram. yaşam mücadelesi veren insanlar. manik depresif bir anne. masum 2 çocuk. çocuklarından başka kimsesi olmayan bir baba. buruk bir doğum günü. kanser. yoksulluk. pislik. ölüm.. ama tüm bunlara rağmen hayata bir şekilde tutunmaya çalışıp mutlu olma çabası. herkes kadar...
hevesle beklenen film. dün gidip sinemada izleyecektim ama o kadar çok sıkıcı film, sıkıntıdan patladım yorumu geldi ki dvd sini almaya karar verdim. bu kadar tukakalandıysa kesin bence arşivlik filmdir. zaten javier bardeme hastalık derecesinde tutkunum. ip atlasa izlerim.
alejandoro gonzalez inarritu'nun çekimlerine başladığı yeni filmi filmde javier bardem başrollerde oyunuyacakmış.
filmin kısa konusu yasadışı işlere bulaşmış bir adamı ve onun peşindeki çoçukluk arkadaşı olan polis memurunun hikayesi yer almaktaymış
bu yılki cannes film festivalinde yarışacak, başrollerinde iki ispanyol güzide oyuncu javier bardem ve blanca portillo'nun arz-ı endam edecekleri pek şükela bir şey olacağını düşündüğüm Babel, 21 gram gibi filmlerin müthiş yönetmeni alejandro gonzalez inarritu'nun son bombası.