Bitkileri “canlı” varlık olarak kabul edip fakat onları cansız nesne modunda sayıp konuşmayan “manyak olmayan insan”lara göre daha tutarlı bir manyaktır; hiç olmazsa kabul ettiği doğru üzerinden gitmektedir, kabul ettiği doğrulara nisbetle buna karşı çıkan başka manyakların tezadına düşmemiştir.
insanlara derdini anlatınca değişen bir şey olmadığını görüp, bir de bitkileri deneyeyim diyen insan olması kuvvetle muhtemeldir. Asıl anlamadıkları halde, anlasalar da önemsemedikleri halde ısrarla insanlarla konuşmaya devam eden kişi manyaktır.
benimdir. hem de hiçbir çekincem yoktur onlarla sohbet etmekten. görüyorum ben onlarla konuşurken büyüyorlar, renkleri açılıyor veya koyulaşıyor. hem sırdaşımdırlar kimseye söyleyemediklerimi mor menekşem bilir. korkuyorum solacak gibi hissediyorum.
Mesela Benimdir. Bunu yapan Dünyanın en sempatik manyağı olabilir. Bitkilerle konuşmak kadar ruha iyi gelen az şey var. Hem konuşulan bitkinin nasıl güzel büyüdüğüne tanık olmak da ayrı bir mucize. Bence insanlar yerine bitkilerle konuşun. Ruhunuza iyilik yapın.
işi bilen insandır.* küçükken ders kitabında bir hikaye okumuştum, yazıda küçük bir kız çiçeğini nasıl hızla büyüttüğünü soranlara onlarla ben konuşuyorum, o yüzden hızlı büyüyorlar demişti. ilkokula gidiyordum o sıralar, anneannem kaktüsünden bir kök vermişti ekmemiz için. o çiçeği tamamen ben büyütmek istedim. (aynı kaktüs türünü hiçbir yerde bulamadım, bulsam alıp yetiştireceğim) o yazı aklıma geldi, hızlı büyüsün diye başladım konuşmaya çiçekle. kendisiyle arkadaş, sırdaş falan olduk.* giderek yan dallar atıyordu, işe yarıyor gibiydi yöntem. bir süre sonra öyle büyümüştü ki saksı yetmemeye başladı. o ara anneannem geldi, çiçeği görünce verdiğim çiçek mi dedi bu? evet deyince inanamadı, ya bu benimkini de geçmiş; nasıl olmuş bu kadar hayret deyince ben demiştim onunla konuştuğum için hızlı büyüdü.* seni anlar mı o çiçek ki büyüsün; o yerini sevmiş, güneşi bol bulunca çok hızlı büyümüş falan demişti. (toprağını da bahçesinden vermişti) bahçesinde yığınla çiçekleri olan bu kadın çok hayret etmişti bu duruma yalnız.
bu arada çiçeklerle ilgili yapılan birkaç deneyi okumuştum, çiçeği yakmaya başladığında köklerinin titreştiğini gözlemlemişler. normalde sinir sistemi olmayan bitki bu şekilde tepki veriyordu. şöyle de bir yazı var benzer durumları anlatan nette bulduğum:
kısaca olumsuz durumları algılayan bitki olumlu durumları da algılayıp gelişimini ona göre sürdürecektir. bu yüzden bitkilerle konuşan insanın bitkisi manyak gibi büyüyebilir. **
Ne suç işlediyse Bayağı bir nefret edeni olan insanmış.
Neyse. Çiçekler coşsun istiyorsanız bir iki güzel söz söyleyin sularken. Bizim onların dilini anlayabilecek kadar zeki olmamamız onların da bizim dilimizi anlayamayacak kadar aptal olduğu anlamına gelmez.
Gayet iyi anlıyorlar.
Ondan bi zarar gelmez çünkü çiçeğe bile sevgisi vardır. Hep pozitif olur bunlar. Derdinizi anlatırsanız size yardım etmek için herşeyi yaparlar. Korunmalılardır çünkü sayıları az kaldı.
Duvar gibi insanlarla konuşup cevap alamadığı için insanlardan soğuyan tip olabilir. Bu insanlardan zarar gelmez. Hem bitkiyle konuşmak bitkiyi ve konuşan kişiyi mutlu eder.