adile naşit'in, cezalı yavrucağa getirdiği ancak yakalanmaları üzerine perihan savaş'ın büyük bir iştahla midesine indirdiği taze fasülyedir. öylesine iştah kabartıcıdır ki hayatım boyunca bir buna, bir de fatma girik'in kıtlıktan çıkmışçasına elleriyle ayırarak yediği tavuğa çok özenmişimdir.
benimde aynı yanılgıya düşüp sonradan öğrendiğim gerçek. taze fasülye değilmiş o biber kızartmasımıymış neymiş. insanı bi anda taze fasülyeden soğutacak, ülen o kadar taze fasülyeyi bir hiç uğruna mı yedik dedirtecek gerçek. valla öle.
yeryüzünde hiçbir reklam yoktur ki sizde bu denli bir şeyler yeme isteği uyandırsın, hiç bir reklam yoktur ki tokken bile canınızı bir şeye çektirsin. işte o sahnelerden biriydi bu sahne. bunu izleyince cevabı taze fasülye olarak beklenen "anne, akşama yemekte ne var?" sorusuna annenin de "pırasa yaptım yavrrıııım" diyişiyle yıkılan birçok insan vardır eminim.