ayrılmışsınızdır sevdiğinizden. ya da ayrılmak zorunda bırakılmışsınızdır, veyahut bırakılmıştır o. odanıza kapanırsınız, dev cüsseli saten perdeleri kapatıp yalnızlığın verdiği soğuklukla da daha üşürsünüz. ya müzik setinizi ya da bilgisayarınızı açıp onu en çok hatırlatan parçaları başlarsınız dinlemeye sırayla. dinledikçe nefes almanız güçleşir, boğazınıza bir şey düğümlenir ve hatta belki ağlarsınız. ısınmak için bir sigara, kafayı dağtmak için bir bira açarsınız ve dediğim gibi onu en çok hatırlatan parçayı, ya da ikinizin şarkısını loopa alıp çalarsınız, ıraklara dalarsınız. ve bilirsiniz bu dünyada artık yalnızsınız.
bir rivayete göre iki yüzlü bi cd'deymiş bu hastalığın ilacı. Denilir ki bu cd'de ruh hallerine göre her an değişen yüzlerce şarkı yer alırmış. Bu şarkılar dinleyicinin aldığı darbenin ağırlığına göre değişip değişip sıralanırlarmış biteviye, benim elimde ki cdnin iki yüzü şu anki halet-i ruhiyem itibariyle şöyle:
luis miguel - historia de un amor
dalida - portofino
andrea boccelli & sara brightman - vivo per lei
goran karan - stay with me
patricia kaas - les hommes qui passent
emiliano torrini - if you go away (ne me quitte pas)
Garry Moore - Still Got The Blues
Queen - The Show Must Go On
Scorpions-Winds Of Change
Blue - Sorry Seems To Be The Hardest Word
Bana bakmayın siz yukarıdakileri seven genelde aşağıdakileri sevmedi!
Nihansın Dideden
Her Mevsim icimden Gelip Gecersin
Ben Küskünüm Felege
Leyla Bir Özge Candir
Seni Ben Ellerin...
RÜzgar SÖylÜyor Şimdi O Yerlerde
Gamzedeyim deva bulmam
Bir Demet Yasemen
Zülfün yitirmiş bahtım inler nihavend ile
Leyla(Sensiz karanlıktır her günüm)
acıyı hissettirmeyecek barbitürat etkisi yapan şarkılar. etkili olmaları tercih edilir, çünkü durum yeteri kadar etkilidir zaten. (bastırması gerekir yani durumu)
övünç - ölünür de (henüz bitmişken, çok taze iken, tam ölmemiş ama can çekişirken)
övünç - silahlı ve tehlikeli (alışma aşamaları, ilk anlar playlistinden)