aslında "biteceğini biliyordum ama başladım" denen, oysa ki umutla bitmemesi dilenen, bitme korkusunun tutkuyu daha da arttırdığı bir acaip durumdur ve normal bitişlerden daha çok acıtır galiba...
başlamanın çeşitli nedenleri vardır. bir anlık boşluktan kaynaklıdır ya da o anın akışına kapılmaktır.
yıkılacağını bildiğin bir köprüden geçmek kadar tehlikelidir.
biteceğini bile bile yemek yemek gibidir.
doğal olarak Yemek bizim için bir ihtiyaçtır.
insanların aynı zamanda ruhsal ihtiyaçları da vardır.
Ve aşık olmakta ise de ruhsal doyum söz konusudur.
yapılan çok büyük bi hatadır. sevgi neyine yetmiyor da aşka başlıyorsun..halbuki sevgini muhafaza etsen ömür boyu yetecek sana. he başla o aşka da yazık et ilişkine..mal.
istemektir aşkı, bilsende biteceğini, nefesini tutmaktır, belki dersin belki bitmez. o küçük ihtimal bile yeter sana. tarihin değiştiremediğini belkide sen değiştiriceksindir. belki olur kılacaksındır olmayanı. ufak da olsa yeter sana o umut. öyle başlarsın aşka atarsın kendini deliler gibi kollarına. olmaz ama. alırlar seni o kollardan, sıkıca tutması bile yetmez koparırlar seni sevdiğinden. aklına başına al derler, bu sen değilsin. kendine gel. o zamana kadar öğrendiğin her ne varsa silip atmak istersin bir kenara. ama olmaz. baştan biliyorsundur olmicayacağını. seve seve kabul ettin derler. biliyordun bu günün gelceğini. kaderini kabul et ve affet. bu sefer tanrı seninle aynı fikirde değil. oluruna bırak direnme bu kadar. duvarlar seninle konuşmaya başlar. unut ve devam et yapcak bir şey yok diye. ve sonunda sen tanrıya küser ve olmicak şeyi karşına çıkardığı için isyan edersin.