https://galeri.uludagsozluk.com/r/1378653/+
kim ne derse desin, beni avm den daha çok heyecanlandıran bambaşka bi yer. tüketim kültürünün tekdüzeliğinden, popüler kültürden ve tabii ki berkecan ve pelinsulardan bir nebze uzaklaşıp yepyeni, oldukça zengin bir kültürle kucaklaşmaktır bit pazarı. ayrıca izmirde olanı, dedemle antikacılık yaptığım yerdir.
Şöyle enfes Bi ganeşa'ya benzeyen bibloyu 1 tl'ye aldığım mükemmel yer.
O değilde bibloyu gören diş hekimi bi kadın nedense metroda yanıma gelip sorular sordu. Sonra kakiri kikiri. Tılsımlı bişey heralde. Yüce ganeşa.
kocaeli de eskiedn dolphin'in karşısında olan ancak şimdi otogarın arkasındaki pazar alanında her çarşamba kurulan pazardır. yok yoktur... aklınıza gelebilecek her şey oradadır.
örneğin;
-içinde fotoğraf olan fotoğraf çerçevesi *
- takı toka...
- parfümler*
- ana kartlar
- pc kasası, klayve, monitor, batarylar...neler neler...
- gramafonlar, antikalar, eski radyo ve telefonlar
- eski manuel antika fotoğraf makineleri zenit, lubitel 2*...
- kasetler, cdler, plaklar, dvdler, 1 tl ye kitaplar...
- kıyafetler
- biblolar
- kahve makinesi **
- pentagram orijinal albümü ve kutusu
- saatler
- az kullanılmış çatal, kaşık, tabak... *
- anahtar, evet anathat hatta anahtarlığa takılı. bir gün anahtarınızı hatta herhangi bir şeyinizi kaybeder ya da çaldırırsanız bit pazarına gitmenizi tavsiye ederim. *
bit pazarında inanılmaz mutlu olurum nedense. ilginç ilginç şeyler görmek, bulmak, deli bi pazarlıkla satın almak ve hatta beleşe almak... satıcılarla girilen ilginç diyaloglar... alakasız eşyalar görmek, gülmek gülmek ve yine gülmek... harika bir duygu... herkes hayatında en az bir kere gitmeli ve ilgini çeken bir şeyler bulup satın almalı. benim hayatıma damgasını vuran mutluluklarım bit pazarından çıkmadır... ''toplama mutluluk'' diyebiliriz. aldığım şeyleri gözüm gibi saklarım. belki ilk sahipleri benim kadar değer vermemiştir o eşyacıklara... annem kızmaktan usanmaz ''yine mi taşıdın bit pazarını eve!'' diye... evim bşt pazarından farksız olacak sanırım. hatta adamlar benim odamı soysalar 1 poazarlık malzeme çıkar. * sayemde evlerin soyulma oranı artmakta, çünkü satacak mal bırakmıyorum ellerinde. ** ama ordan çıkınca da ellerimi ve aldığım şeyler dezenfekte etmek zorunda kalırım. mecburen...
bu güne kadar bit pazarından aldıklarımdan en sevdiklerim:
-eski el flashı
-palaroid fotoğraf makinesi
-lubitel 2 fotoğraf mekinesi
-antika saat
-plak, orhan gencebay *
-kitap *
-pentagram albümü
bir mankenin haberlerde ordan alışveriş ettiğini söyleyip evi pirelerin sardığını söylemesinden dolayı neden bit pazarı denilediğini anladığımız pazar.
eskiye ragbet olsa bit pazarına nur yagardı şeklinde bir atasözümü gibi bişey vardı.ikinci el tabir edilen eşyaların alınıp satıldığı nur yagması için uzun süreden beri beklenilen mekan
içinde 2.,3., hatta 4. el kullanılmış değişik ürünler(elbiseler, madalyalar, kupalar, halılar, ayakkabılar, kovboy çizmeleri, kırbaçlar, semerler, araba jantları) satılan, pis kokan, düzensiz, karışık, aslında belediye bir el atsa, gayet renkli ve talep gören bir alışveriş alanına dönüşecek nostaljik pazardır. (hala istanbul topkapı'da pazar günleri kurulur bu çarşı).
bizim ülkemizde insanlar da 2. el eşya kavramı çok fazla gelişememiş olduğu için* çok tutulmayan ama avrupa da insanların çok kısa bir süre kullanıp sıkıldıkları eşyalardan kurtulma hastalığına yakalanmış gibi ilgi gösterdikleri oluşum.